Tünel'den seslendiler: Filistinli kadınlarla mücadelemiz ortak
Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi'nin çağrısıyla Taksim Tünel'de yan yana gelen kadınlar, "Filistin'e özgürlük, İsrail'e boykot" diyerek Şişhane'ye yürüdü. Eylemde, "İşlevsiz hamaset değil somut yaptırım uygulanmasını talep ediyoruz" vurgusu yapıldı.
Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, siyonist İsrail'in Filistin halkına dönük soykırım saldırılarına karşı Taksim Tünel'de yan yana geldi. "Soykırıma ve işgale direnen Filistinli kadınlarla mücadelemiz ortak! İsrail'e tam ambargo" pankartı açılan eylemde, Filistin bayrakları ve "Yaşasın özgür Filistin", "Limanları kapat, ilişkiyi kes", "Filistin'e özgürlük, İsrail'e boykot" dövizleri taşındı.
Burada toplanan kadınlar, "Nehirden denize özgür Filistin", "Kadın dayanışması sınırları aşıyor", "Jin, jiyan, azadi", "Hamaseti bırak ilişkiyi kes", "Filistin'de direnen kadınlara bin selam" sloganlarıyla Şişhane Meydanına yürüdü.
'AYŞENUR'UN ANISINI MÜCADELEMİZDE YAŞATIYORUZ'
Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Hazan İlik, "Bugün 6 Eylül, geçen yıl tam bu tarihte Ayşenur Ezgi Eygi, Filistin halkıyla dayanışmak için gittiği işgal altındaki Nablus'un Beita kasabasında İsrail işgal güçleri tarafından başından vurularak katledildi. Ayşenur'un anısını mücadelemizde yaşatıyoruz" ifadelerini kullandı.
'TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE SOYKIRIM SUÇU İŞLENİYOR'
Filistin halkının yüz yılı aşkın süredir siyonist işgale, etnik temizliğe karşı onurlu bir direniş sürdürdüğünü vurgulayan İlik, şöyle devam etti: "İşgalci İsrail, ABD başta olmak üzere emperyalist suç ortaklarının desteğiyle son iki yıldır tüm dünyanın gözü önünde soykırım suçu işliyor. 7 Ekim 2023'ten beri devam eden soykırım saldırıları sonucunda on binlerce Filistinli katledildi, binlercesi yaralandı, nüfusun tamamına yakını yerinden edildi, hastaneler, okullar, yaşam alanları bombalandı. Gazze halkı insani yardım ve tıbbi malzeme geçişinin dahi engellendiği abluka koşullarında açlığa mahkum ediliyor. Kıtlık ilan edilen Gazze'de yüzlerce insan açlıktan ölürken, bir torba un almak için ölüm tuzağına dönüşen dağıtım noktalarına gidenler kurşuna diziliyor. Tüm bunlara tanık olmanın ağırlığıyla buradayız ve biliyoruz ki bugün durum daha da acil, çünkü Ağustos ayında Gazze Şeridi'nde kara harekatı başlatarak işgali genişleten ve Batı Şeria'yı ilhak kararı alan soykırımcı İsrail, Filistin'den geriye kalan ne varsa imha etmeyi hedefliyor."
'KATLEDİLENLERİN YÜZDE 70'İ KADINLAR VE ÇOCUKLAR'
İsrail'in soykırım saldırılarında katledilenlerin yüzde 70'inin kadınlar ve çocuklar olduğuna dikkat çeken İlik, "Binlerce kadın ve kız çocuğu kalıcı olarak engelli hale geldi. Tacize, tecavüze, erkek şiddetine, çıplak aramaya maruz kalan Filistinli kadınların başvurabilecekleri bir mekanizma ya da sığınabilecekleri güvenli bir alan yok. Gıdaya, ilaca, hijyenik pede ve hiçbir temel ihtiyaca erişim mümkün olmadığı için birçok kadın sağlık sorunları yaşıyor. Hamile ve emziren kadınlar yetersiz beslenme nedeniyle kansızlık, gebelik zehirlenmesi, kanama ve hatta ölüm riskiyle yaşıyor. Doğumda durumu ağırlaşan kadınlar gerekli medikal destek sağlanmadığı için hayatını kaybediyor. Bombardıman altında defalarca göç etmek zorunda kalan kadınlar bir yandan enkaz yığınına dönen yerlerde açlıktan ölmemek için yaşam mücadelesi verirken diğer yandan çocukların, yaşlıların, yaralıların bakımını üstleniyor" dedi.
'TÜM KADINLARIN DİRENİŞİ AYNI HATTA ORTAKLAŞIYOR'
Bugünün aynı zamanda 6-7 Eylül pogromunun 70. yıldönümü olduğunu hatırlatan İlik, şu ifadeleri kullandı: "6-7 Eylül'ü yaşatanların mirası bugün bu topraklarda ırkçı ayrımcı politikaları sürdüren siyasal iktidarda ve toplumsal yansımalarında kendisini göstermeye devam ediyor. İsrail'in küresel destekçilerinden aldığı güçle Filistinlileri oradan oraya sürmesinde, sürdüğü yollarda katletmesinde, insan saymamasında da öyle. Pogromlara ve ırkçı saldırılara maruz kalan Rum, Ermeni, Yahudi kadınların, Mahsa Amini isyanıyla sokaklara dökülen İranlı kadınların, Rojava'da kazanımlarını savunan Kürt kadınların, IŞİD ve selefi çetelerin soykırımına direnen Ezîdî kadınların, HTŞ'nin ve güdümündeki cihatçı çetelerin soykırım saldırılarına direnen Alevi kadınların ve iki yıldır siyonist işgale ve soykırıma direnen Filistinli kadınların direnişi aynı mücadele hattında ortaklaşıyor."
'FİLİSTİN DOSTLARI TUTUKLANDI, SİLAH TÜCCARLARI KIRMIZI HALIDA KARŞILANDI'
AKP-MHP iktidarının Filistin'deki soykırım boyunca hamasetten öteye geçmeyen göstermelik kararlar aldığını vurgulayan İlik, "Askeri, ticari, diplomatik, akademik ve kültürel ilişkiler kesilmedi. Somut yaptırım uygulanmadı. Sözde ticareti durdurma kararları alınsa da siyonistlerle ticaret son sürat sürdürüldü, petrol sevkiyatı kesilmedi, limanlar İsrail'e askeri mühimmat taşıyan gemilere kapatılmadı, Filistin'le dayanışma eylemlerine katılanlar tutuklanırken soykırımı besleyen İsrailli silah tüccarları İstanbul'da kırmızı halılarla karşılandı" dedi.
'MÜCADELEYİ BİRLİKTE YÜKSELTELİM'
"Biz kadınlar, emperyalistlerin ve siyonistlerin siyasi, askeri ve ticari çıkarları için körüklediği bölgesel savaşın, derinleşen sömürünün ve soykırımın karşısında hayatları için direnen Gazzeli kadınlarla dayanışmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim için barış, bu coğrafyada eşit ve özgür bir yaşam kurabilmek demek. Tüm kadınları Filistin halkına yönelik soykırıma karşı mücadeleyi birlikte yükseltmeye çağırıyoruz" diyen İlik, Gazze'deki ambargoyu kırmak için yola çıkan küresel Sumud Filosunu da selamladı.
'HAMASET DEĞİL, SOMUT YAPTIRIM'
"Siyonist işgal devletinin iki yıldır Filistin halkını hedef alan soykırım saldırılarına karşı kadınlar olarak göstermelik kınama tezkereleri ve işlevsiz hamaset değil somut yaptırım uygulanmasını talep ediyoruz. Savaşın, soykırımın ekonomisine, rantına dokunmadan hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyoruz" diyen İlik, Filistin halkının kınamaya değil acil ve gerçek bir dayanışmaya ihtiyacı olduğunu kaydetti.
İlik, hükümete şu çağrıda bulundu:
🔹"İsrail'e tam ambargo ilan edilmeli ve derhal uygulanmalıdır!
🔹İsrail ile askeri, siyasi, ticari, akademik ve kültürel tüm ilişkiler kesilmeli, bütün anlaşmalar feshedilmelidir!
🔹Petrol sevkiyatı durdurulmalı ve limanlar İsrail'e giden gemilere kapatılmalıdır!"