'Mücadelemiz karşı tüm aktörleri bulmuş ve onları çözüm sahasına itmiştir'

"Büyük Öğretmen Yürüyüşü"ne ilişkin açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Milli Eğitim Komisyonunun işveren temsilcileriyle gelecek hafta yapacağı görüşmeye kadar Ankara'yı terk etmeyeceklerini belirtti.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 25 Haziran'da başlattıkları ve 1 Temmuz'da Ankara'da tamamladıkları "Büyük Öğretmen Yürüyüşü"ne ilişkin açıklama yaptı.
Yürüyüş kolunun 7 gün boyunca her türlü engellemeyi aşarak, sömürünün delillerini görünür kılarak yoluna devam ettiği kaydedilen açıklamada, "Yürüyüşümüzü Ankara'da gözaltı ile durdurmak isteyenler ise amacına ulaşamamış, yürüyüş kolu her şeye rağmen toplanma noktasına coşkuyla ulaşmıştır" denildi.
'BU YÜRÜYÜŞ SOMUT, MEŞRU TALEPLERİN KAZANILMASI İÇİNDİ'
Yürüyüş boyunca karşılaşılan zorlukların yüz binlerce öğretmenin her gün iş yerinde karşılaştığı zorlukların yanında "katlanılabilir" olduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Bu yürüyüş sadece bir yol tüketme, bir noktaya ulaşma ve dikkat toplama hedefleriyle kendini sınırlandırmadı. Bu yürüyüş sendikanın ilk gününden bugüne olduğu gibi somut, meşru taleplerin kazanıma varması için gerekli olanın yapılmasıydı. Yürüyüşü gerekli kılan öğretmenlerin büyük özverisi, sabrı ve kararlı tutumu ile bir noktaya kadar getirilen fakat tutulmayan sözlerin yarattığı öfkedir. Yürüyüş ilk hedefini 'Milli Eğitim Komisyonunun toplanması gerekir' şeklinde açıklamıştı. Bu hedefin amacı TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna yarım kalan görevlerini hatırlatmak ve komisyonun alması gereken sorumluluğu tüm topluma göstermekti."
'İŞVEREN TEMSİLCİLERİ GELECEK HAFTA GÖRÜŞMEYE ÇAĞRILACAK'
Komisyonun toplanması için yeterli imzaya ulaşılmasının yürüyüşün ilk kazanımı olduğu vurgulanan açıklamada, komisyonun toplanması için imza veren milletvekillerine de teşekkür edildi. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Sendikamız bir komisyonun toplanma gerçekliğinin hükümet partilerinin inisiyatifine takılabileceğini biliyordu. Fakat verilen mücadele ve yaratılan kamuoyu bir şekliyle çözüme ulaşma hedefimizi Meclisin içine taşımıştır. Komisyonun 'beklenen gün ve saatte' toplanmaması kabul edilemeyecek gerekçelere sahip olsa da Sendikamızın doğrudan Milli Eğitim Komisyonu Başkanı sayın Ayşen Gürcan ile görüşmesi yürüyüşün ikinci kazanımıdır. Görüşmede Komisyon Başkanı sayın Ayşen Gürcan Komisyonun toplanmaması gerekçesini açıklarken bununla birlikte özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin mağduriyetlerinin bir dizi toplantı ile konuşulacağını ve çözüme doğru bir işleyişin başlatılacağını da ifade etmiştir. Komisyon Başkanı Gürcan, Çalışma Bakanlığı, işveren dernekleri temsilcileri ve bakanlık yetkilileri ile görüşmeler tertipleyeceği bir planın somut adımlarını kısa sürede devreye sokmuştur. Bu doğrultuda komisyon haşkanının aldığı ilk karar işveren temsilcilerinin önümüzdeki hafta görüşmeye çağrılacak olmasıdır. Yapılacak olan bu görüşme çözüme gitme noktasında öğretmenleri sürece inandıracak ilk kritik eşiktir. Varılan bu nokta yürüyüşün üçüncü kazanımı olacaktır."
'GÖRÜŞMEYE KADAR ANKARA'YI TERK ETMİYORUZ'
Açıklamada, "9 gündür ortaya konan ve 4 yılın birikimini taşıyan mücadelemiz taleplerimizin karşısında olan tüm aktörleri bulmuş ve onları çözüm sahasına doğru itmiştir. Bu noktada 48 saatlik aralıksız sokak nöbetimizi sonlandırırken bu sahayı takip edecek ve çeşitli yöntemlerle talebi canlı tutacak bir pozisyonda kalacağız. Bu noktada Ankara Temsilciliğimizi ve Ankara kentini işveren temsilcileri ile yapılacak görüşmeye kadar terk etmiyoruz. Bununla birlikte sürecin bizim için ne kadar önemli ve kritik bir noktaya geldiğini göstermek için yaz aylarının koşullarına rağmen birçok ilde de taleplerimizi tüm yakıcılığı ile görünür kılacağız. Sendikamızın çözüm için ortaya koyduğu öneriler reddedilemez şekilde meşru ve makuldür. Artık verilecek karar çok basit sorunun cevabına bizi götürecektir. Öğretmenlik yaşatılacak mıdır? Tüm üyelerimizi ve dostlarımızı süreci yakından takip etmeye ve sürece katkı koymaya çağırıyoruz. Yaşayacağız, insanca çalışacağız" ifadeleri kullanıldı.