17 Temmuz 2025 Perşembe

'Kamu işçisi kazanırsa işçi sınıfı kazanır'

KÇP görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine bugün birçok noktada kamu işçileri bir günlük iş bırakma eylemi yapacak. Kamu işçilerinin direnişini selamlayan mücadeleci sendikalar, kamu-özel ayrımı olmaksızın sınıfa yönelik bu saldırıya karşı birleşik mücadele çağrısı yaptı. 

Yaklaşık 600 bin kamu işçisini kapsayan Toplu İş Sözleşmeleri Kamu Çerçeve Anlaşma Protokolü görüşmelerinde yine anlaşma sağlanamadı. Sefalet ücreti dayatmasına karşı çıkan kamu işçileri bugün birçok alanda iş durduracaklarını duyurdu. 

MÜCADELECİ SENDİKALARDAN AÇIKLAMA
Limter-iş, İnşaat-İş Sendikası, Petrol-İş Gebze Şube, Petrol-İş Batman Şube, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, BİRTEK-SEN, KATAŞ-SEN, Bağımsız Maden İş, PTT-Sen, Bağımsız Emek, Tarım-Sen, Yapı ve Yol İşçileri Sendikası, DEV TEKSTİL, TOMİS ve Nakliyat-İş ortak bir açıklama yayımlayarak kamu işçilerinin mücadelesini destekledi. 

'BU SALDIRI HEPİMİZEDİR, YANIT BİRLEŞİK MÜCADELE OLMALIDIR'
"Adı konulmamış IMF reçeteleriyle ülkeyi yöneten iktidarın, işçi sınıfına düşmanlıkta sınır tanımayan politikalarına bir yenisi olarak eklenen yüzde 16+1'lik zam teklifi yalnızca kamu işçisine değil tüm işçilere gözdağı" olduğu kaydedilen açıklamada, "Haftalık izin hakkını gasp eden, 10 güne 1 gün izine geçmeyi yasa haline getiren saldırı yalnızca turizm işçisine değil; bu ülkede emeğiyle geçinen herkese yönelik açık saldırılarılardır. Saldırı hepimizedir, yanıt da hepimizin birleşik mücadelesiyle olmalıdır. Bugüne kadar birçok sektörde, binlerce işçinin yasal grev hakkını yok sayan, yasaklayan bu iktidar, aba altından sopa göstermeye, tehditlerini savurmaya, grev yasaklarını kalkan gibi kullanmaya hazırlanıyor. Savunma sanayii işçilerine yönelik grev yasağı ve kafasını kaldıran her işçinin karşısına diktikleri Yüksek Hakem Kurulu sopası, bu iktidarın da kendinden öncekiler gibi işçi düşmanı yüzünü bir kez daha gösterdi. Ancak grev hakkının dahi grev yapılarak kazanıldığı bir ülkede, bizler bu hakları yasalardan değil, sokaklardan, direnişten ve elbette kamu işçilerinin 1989 kitlesel 'Bahar Eylemleri'nden aldık" denildi.

'İŞÇİLERİ KAPATMALARINA İZİN VERMEYELİM'
Meydanlarda yürüyen, yolları kesen, karşılarına dikilen polis barikatlarına rağmen AKP il başkanlıklarına yürüme ısrarı gösteren kamu işçilerinin mücadelesinin; açlığa mahkum edilen emeklilerin, ücretleri pula dönen kamu emekçilerinin, eylül ayında sözleşme süreci başlayacak olan metal işçilerinin geleceğini de belirleyeceğinin altı çizilen açıklamada, "Şimdi, kamu-özel ayrımı yapmadan, sendikalı-sendikasız demeden, insanca bir yaşam için bir araya gelme zamanıdır. Grev hakkının kullanılmasını istemediğini itiraf eden işçi düşmanlarının süreci uzatarak, işçileri iyice soluksuz bırakarak razı etme, 'kapatma'larına izin vermeyelim. Konfederasyon başkanlarının oyalamalarına, aldatmacalarına izin vermeden, işçi sınıfının gerçek gücünü, birleşik mücadelesini örgütleme zamanıdır. 17 Temmuz'da gerçekleştirilecek bir günlük iş bırakma eylemi, mücadeleyi büyütmenin ilk adımıdır. Ancak yetmeyeceğini de çok iyi biliyoruz. Bugün kamu işçisi şahsında işçi sınıfının biriken öfke ve isyanının, büyük bir ciddiyet ve sorumlulukla kitlesel bir grevle taçlandırılması da hepimizin üzerine düşen acil bir görevdir. Bu görevi yerine getirmek için tüm işyerlerinde tabandan birliği sağlayacak, grev komiteleri kurmak için yola koyulmalıyız. Hangi gerekçe ile olursa olsun grev yasaklarına aldırmadan tüm iş kollarında koordinasyon birimlerinin kurulması, kamu işçilerinin bu mücadeleden zaferle çıkmasının teminatı olacaktır" ifadeleri kullanıldı. 

'ANCAK ÖRGÜTLÜ, KARARLI, BİRLEŞİK MÜCADELE İLE BU POLİTİKALAR SONLANIR'
İşçi düşmanı, emek düşmanı iktidarın politikalarına son verecek mücadelenin yolunun örgütlü, kararlı, birleşik bir mücadeleyle mümkün olduğu vurgulanan açıklama, kamu işçileriyle yan yana olunacağının sözüyle sonlandı.