25 Temmuz 2025 Cuma

DEM Parti: Bu katliam ne kader ne de fıtrattır

Eskişehir'deki yangında 10 insanın katledilmesine tepki gösteren DEM Parti, "Zeytinlikleri şirketlere peşkeş çeken, orman alanlarını maden sahalarına açan ve doğayı metalaştıran politikaların sonucudur bu yaşadıklarımız. Çünkü halkın yaşam hakkı değil sermayenin çıkarı esas alınmaktadır" vurgusu yaptı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Emek Komisyonu Eş Sözcüleri Sevtap Akdağ ve Mehmet Bozgeyik, Eskişehir'de çıkan yangında 10 insanın katledilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"Yangını söndürmek tek başına gönüllülerin ve itfaiye emekçilerinin işi olamaz, olmamalıdır. Bütünlüklü bir yaklaşım olmadan emekçileri yangın alanına göndermek, onları ölümle baş başa bırakmak demektir. Ne yazık ki yaşanan tam da bu olmuş, mağaraya sığınmak zorunda kalan gönüllüler ve itfaiye emekçileri dumandan zehirlenerek yaşamını yitirmiştir" denilen açıklamada, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dilendi.

'YANGINLAR RANT POLİTİKALARININ DOĞRUDAN SONUCUDUR'
Ülkenin dört bir yanından yangın haberlerinin gelmeye devam ettiğine işaret edilen açıklamada, "Bu yangınlar bir doğa olayı değil, yıllardır sürdürülen rant politikalarının ve ihmallerin doğrudan sonucudur. Tarım ve Orman Bakanlığının 1 Ocak–6 Temmuz 2025 verilerine göre, bu yıl sadece ilk 6 ayda bin 351 orman yangını meydana gelmiştir. Bu sayı, doğaya yönelik saldırının ne kadar sistematik ve politik olduğunu bir kez daha göstermektedir" ifadeleri kullanıldı.

'İKTİDAR HAMASETLE SORUMLULUĞUNU ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR'
Yangınlara yönelik müdahalenin yetersizliğine dikkat çekilen açıklamada, "Gece görüşlü hava araçlarının sınırlılığı, yangın söndürme filosunun eksikliği, işçi sağlığı ve güvenliğinin göz ardı edilmesi, liyakatsizlik ve kurumsal çöküş bu tabloyu derinleştirmektedir. İktidar ise halkı bilgilendirmek ve şeffaf davranmak yerine hamasi açıklamalarla sorumluluğunu örtmeye çalışmaktadır" vurgusu yapıldı.

'BU KATLİAM NE KADER NE DE FITRATTIR'
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Bu katliam ne kaderdir ne de fıtrattır! Yanan sadece ağaçlar değildir, oradaki tüm canlıların yaşam alanlarıdır; halkların geçim kaynağı, kültürü ve doğayla kurduğu binlerce yıllık ilişkisidir. Zeytinlikleri şirketlere peşkeş çeken, orman alanlarını maden sahalarına açan ve doğayı metalaştıran politikaların sonucudur bu yaşadıklarımız. Çünkü halkın yaşam hakkı değil sermayenin çıkarı esas alınmaktadır."

'YANGINLA MÜCADELE EDEN EMEKÇİLERİN HAKLARI GÜVENCELENMELİ'
"Bu yangınlar kader değildir. Bu yıkım, doğaya karşı savaşın ve kapitalist sömürünün sonucudur. Bu ihmaller iktidarın tercihlerinin ürünüdür" denilen açıklamada, talepler şöyle sıralandı:
🔹"Meclis bünyesinde bağımsız bir komisyon kurulmalı; yangınların nedenleri, ihmaller ve sorumlular açığa çıkarılmalı; sorumluların yargı önünde hesap vermesi sağlanmalıdır.
🔹Kamusal yatırımlar derhal artırılmalı, yeterli yangın söndürme filosu kurulmalı, hava araçları güçlendirilmelidir. Nerede ne kadar ekipman olduğu şeffafça halkla paylaşılmalıdır.
🔹Liyakat esaslı atamalar yapılmalı; torpil, yandaşlık ve kadrolaşma sona erdirilmeli; denetim mekanizmaları kamu eliyle ve bilimsel esaslarla yürütülmelidir.
🔹İşçi sağlığı ve güvenliği ranttan değil bilimden ve insandan yana düzenlenmelidir. Yangınla mücadele eden emekçilerin hakları güvence altına alınmalıdır.
🔹Yerelden merkeze doğru demokratik kurumsallaşma esas alınmalı; meslek odalarının, çevre örgütlerinin ve ekoloji savunucularının karar alma süreçlerine katılımı sağlanmalıdır.
🔹Doğa ile barışık, ekolojik bir yaşam anlayışı tüm kamu politikalarına yön vermeli; doğayı değil rantı esas alan yasa ve uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir."