1 Ağustos 2025 Cuma

6 direniş örgütünden BM'ye yanıt: Direnişimiz bağımsız Filistin kurulana kadar sürecek

Filistinli 6 direniş örgütü, silah bırakma çağrısı yapan BM konferansına karşı ortak bildiri yayımladı. Bildiride, "Direniş, işgalin sona ermesi, halkımızın kurtuluş hedeflerine ulaşması, mültecilerin geri dönüşü ve başkenti Kudüs olan tam egemenlik sahibi bağımsız devletinin kurulmasıyla sona erecektir" vurgusu yapıldı.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), İslami Direniş Hareketi (Hamas), İslami Cihat Hareketi, Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC), FHKC-Genel Komutanlık, Halk Kurtuluş Savaşı Öncüleri, New York'ta toplanan Birleşmiş Milletler (BM) konferansında iki devletli çözüm ve Filistinli direniş örgütlerine silah bırakma çağrısı yapılmasının ardından ortak bildiri yayımladı.

Silah ve direnişin hak olduğunun vurgulanan bildiride, iki devletli çözümün Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkına dönük bir saldırı olduğu vurgulanarak, tam bağımsız Filistin Devleti hedefi savunuldu. Bildirinin sonunda Filistin halkının dünya halklarının da desteğiyle bağımsızlığına kavuşacağı vurgulandı.

Siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına ve Gazze Şeridi'ne dönük soykırım savaşını sürdürdüğü vurgulanan bildiride, saldırganlığın ambargo ve aç bırakarak katletmeyle devam ettiği hatırlatıldı. Uluslararası düzeyde sessizliğin siyonist rejimin saldırganlığına destek anlamı taşıdığına işaret edilen açıklamada, BM konferansının ardından yayımlanan bildiride iki devletli çözüm ve Filistinli direniş örgütlerine silah bırakma çağrısı yapılmasına, "Direniş, işgalin sona ermesi, halkımızın kurtuluş hedeflerine ulaşması, mültecilerin geri dönüşü ve başkenti Kudüs olan tam egemenlik sahibi bağımsız devletinin kurulmasıyla sona erecektir" yanıtı verildi.

Filistinli 6 direniş örgütünün yayımladığı bildiride şu ifadeler yer aldı:
" Gazze Şeridi'nde ölüm ve yıkım makinesine karşı halkımızın efsanevi direnişini selamlıyoruz. Bu direniş, saldırının hedeflerini boşa çıkaran ve halkımızın yaşam ve direniş hakkını pekiştiren temel dayanak noktasıdır.
Direnişin, halkımızı savunmada ve eşitsiz bir savaş ve felaket niteliğindeki insani koşullar altında ulusal iradesini sağlamlaştırmada oynadığı kahramanca rolü övgüyle karşılıyoruz.
Halkımızı ve meşru haklarını desteklemek için uluslararası düzeyde gösterilen her türlü çaba takdir ve memnuniyetle karşılanmaktadır. Bu çabalar, halkımızın 77 yıldır süren fedakarlıklarının ve direnişinin doğal bir sonucu ve İsrail'in yıkıcı savaşının halkımızla uluslararası dayanışma çemberini genişletmesinin doğrudan bir sonucudur.
Halkımız, bağımsız devletinin ve değişmez ulusal haklarının koşulsuz olarak uluslararası alanda tanınmasını, müzakere edilemez ve ertelenemez bir siyasi hak ve tarihsel adalet olarak talep etmektedir.
Çözüme giden yol, halkımıza yönelik saldırıların durdurulması, soykırım suçunun ve sistematik açlık politikasının sona erdirilmesiyle başlar.
Filistin direnişi, ateşkes anlaşması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, sınır kapılarının açılması ve yeniden inşa sürecinin derhal başlatılması bağlamında, elindeki esirlerin sorununu çözmeye hazır olduğunu teyit eder.
Uluslararası ve Arap desteğiyle, işgali sona erdirip halkımızın tam egemenliğe sahip, başkenti Kudüs olan bağımsız devlet kurma özlemlerini gerçekleştirecek ciddi bir siyasi sürece girilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Halkımıza yönelik soykırım ve açlık savaşının durdurulmasının, ertelenmesi veya müzakereye açık olmayan insani ve ahlaki bir görev olduğunu ve halkımızın devlet kurma hakkı veya esirlerin serbest bırakılması gibi siyasi meselelerle bağlantılandırılmadan derhal gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz çünkü halkımızın yaşam hakkı pazarlık konusu olamaz.
İşgal, bölgedeki terör ve istikrarsızlığın ana kaynağıdır ve her türlü direniş, işgale karşı doğal ve meşru bir tepkidir ve uluslararası hukuk ve ilahi kanunlar tarafından güvence altına alınmış ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından onaylanmış bir haktır.
Direniş, işgalin sona ermesi, halkımızın kurtuluş hedeflerine ulaşması, mültecilerin geri dönüşü ve başkenti Kudüs olan tam egemenlik sahibi bağımsız devletinin kurulmasıyla sona erecektir. Direniş silahı, bu adil ulusal projeyle özünde bağlantılıdır.
Sonuç olarak, işgal ve sömürgecilik altında yaşayan diğer halklar gibi Filistin halkımız da ne kadar uzun sürerse sürsün ve ne kadar büyük zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın, davasının adaletine, evlatlarının direnişine ve mücadelesine ve kurtuluş, geri dönüş ve bağımsızlık için verdiği meşru mücadelede dünyanın tüm özgür halklarının desteğine güvenerek özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşacaktır."