Tutsaklara yönelik düşman politikalar sürüyor
Tutsaklara yönelik hak ihlalleri artarak sürüyor. Irkçı söylemler, ölüm tehdidi, çıplak arama işkencesi, onursuz dayatmalar, milliyetçi ve nefret içerikli marş dayatmaları vs gibi çok sayıda düşman politikaya dikkat çeken DEM Parti milletvekili Öcalan, Tunç'a verdiği sorgu önergesiyle tutsaklara yönelik işkenceleri Meclis gündemine taşıdı.
İktidarın düşman politikalarından güç alan hapishane idareleri tutsaklara yönelik hak ihlallerini sürdürüyor. Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi'nden Samsun Çarşamba S Tipi Kapalı Hapishanesi'ne sürgün edilen Baran Eman, ailesine ve avukatlarına verdiği bilgide sürgün sırasında kötü muameleye maruz kaldığını, hapishane girişinde çıplak arama işkencesine karşı çıktığı için darp edildiğini aktardı.
Samsun Çarşamba S Tipi Hapishanesi'nde kalan Gıyasettin Aydın, bulunduğu koğuşun havalandırmasına ateşli silahlarda kullanılan kurşun bırakıldığı, Samsun Kavak S Tipi Hapishanesi'nde bulunan Emre Can Demir, ağız içi arama dayatmasına maruz kaldı, karşı çıktığı için darp edildi.
TUTSAKLAR ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYOR
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, bunların yanı sıra hapishanelerde ortak alan ve spor etkinliklerinin kaldırıldığı, blokların ayrılarak tutsakların birbirleriyle iletişimlerinin kesildiği, blokların arasına siyasi tutsakların yanına milliyetçi dayatmalarda ve ayrımcı uygulamalarda bulunan farklı grupların yerleştirildiği, gardiyanlar tarafından sürekli nefret içerikli marşlar söylendiği ve dayatıldığı, tutsakların ölümle tehdit edildiği, gece saatlerinde rahatsız edilmelerinin sistematik hale geldiği ve hasta tutsakların tedavilerinin engellendiğini belirtti. Öcalan, "Ayrıca, tutsakların kimlik kartı dayatmasına maruz bırakıldıkları ve infazların keyfi biçimde uzatıldığı da dile getirilmektedir. Bu iddialar, Anayasa'da güvence altına alınan kişi güvenliği, işkence yasağı ve sağlık hakkı ile bağdaşmamaktadır. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler de cezaevlerinde insan onuruna yakışır muamele yükümlülüğünü devlete hatırlatmaktadır" dedi.
Öcalan, bu bağlamda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından derhal yanıtlanması üzerine şu soruları yöneltti:
🔹"Baran Eman'ın sevk sırasında kötü muameleye maruz bırakıldığı ve Samsun Çarşamba S Tipi Cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasına direndiği için darp edildiği iddiaları doğru mudur? Bu konuda yürütülen herhangi bir idari veya adli soruşturma var mıdır?
🔹Samsun Çarşamba S Tipi Cezaevi'nde tutulan Gıyasettin Aydın'ın bulunduğu koğuşun havalandırmasına kurşun bırakıldığı iddiası doğru mudur? Cezaevi güvenliği nasıl sağlanmaktadır?
🔹Samsun Kavak S Tipi Cezaevi'nde bulunan Emre Can Demir'in ağız içi arama dayatması sonrası darp edildiği iddiasına dair bir inceleme yapılmış mıdır?
🔹Cezaevlerinde ortak alan ve spor etkinliklerinin kaldırıldığı, blokların ayrıldığı ve tutsakların birbirleriyle iletişimlerinin kesildiği doğru mudur? Bu uygulamanın gerekçesi nedir?
🔹Cezaevlerinde gardiyanların nefret içerikli marşlar söylediği ve dayattığı, tutukluları ölümle tehdit ettiği ve gece saatlerinde rahatsız ettikleri iddialarına ilişkin herhangi bir denetim yapılmış mıdır?
🔹Hasta tutsakların tedavilerinin engellendiği iddiası doğru mudur? Son beş yıl içerisinde Samsun Çarşamba ve Kavak S Tipi Cezaevlerinde tedavisi engellenen ya da geçici olarak ertelenen hasta tutuklu sayısı kaçtır?
🔹Kimlik kartı dayatmasının gerekçesi nedir? Bu uygulamanın yasal dayanağı nedir?
🔹Keyfi infaz uzatmalarına dair iddialar doğru mudur? Son beş yılda söz konusu cezaevlerinde kaç mahpusun infazı disiplin cezaları gerekçesiyle uzatılmıştır?"