Doğan: Komisyon Öcalan'ı dinlemeli

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Komisyonda Barış Anneleri'nin Kürtçe konuşmasının engellenmesine tepki göstererek, "Anadilinde konuşmak isteyen Nezahat Teke'ye anadilinde konuşabileceği olanaklar sağlanabilirdi" dedi. Doğan, Meclis'teki komisyonun Abdullah Öcalan'ı dinlemesi gerektiğini vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Partisinin dün yaptığı Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında gündeme gelen konu başlıklarına değinen Doğan, 8'inci Dönem Toplu İş Sözleşme sürecinin Hakemler Kurulu'na gitmesine tepki gösterdi. Çözümün Hakemler Kurulu olmadığını kaydeden Doğan, "Çözüm emekçiye, emekliye ve onların isyanına, onların talebine kulak vermekte" dedi.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne ilişkin parti olarak büyük bir kararlılık ile çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Doğan, komisyon toplantılarına değindi. Doğan, komisyonda gizlilik halinin söz konusu olmadığına işaret ederek, tutanakların herkese açık olduğunun altını çizdi.
BARIŞ ANNELERİ'NİN KÜRTÇE KONUŞMASININ ENGELLENMESİNE TEPKİ
Dün komisyonda dinlenen Barış Anneleri'nin Kürtçe konuşmasına müdahale edilmesine değinen Doğan, Komisyonda bulunan DEM Parti üyelerinin çeviriyi gönüllü yapmayı önerdiğini ama kabul edilmediğini ifade etti. "Üyelerimizden biri Meral Danış Beştaş 'Ben çeviriyi yaparım, tutanaklara Türkçe geçsin' diyor. Ben de tutanaklardan okuyorum; arkadaşlar sizler de bu tutanaklara erişebilirsiniz. Yalnızca kendisi değil, Kürtçe bilen diğer siyasi partilerdeki Kürt milletvekilleri de aynı desteği sunmak için gönüllü olduklarını söylüyorlar" dedi.
'TEKE ANADİLİNDE KONUŞABİLMELİYDİ'
Doğan, "Eğer siyasi bir sorunun temel kaynağına yönelik olarak geliştirilecek çözüm siyasi olmazsa, çözüm de olmaz. Çünkü siyasi bir sorundan bahsediyoruz. Dolayısıyla sorunun kaynağına dönük geliştirilecek çözümün de siyasi olması gerek. Bu komisyonun dün bir olgunluk göstermesini beklerdik. Anadilinde konuşmak isteyen Nezahat Teke'ye anadilinde konuşabileceği olanaklar sağlanabilirdi" diye belirtti.
'TARİHSEL KIRGINLIKLAR ONARILMALI'
"Nezahat Teke'nin anadilinde kendini ifade etme hakkı engellenmemeliydi. Bu, Türkiye meselesidir ve özgürlükçü bir yaklaşımla ele alınmalı" diyen Doğan, Barış Annesi Nezehat Teke'nin komisyonda yaptığı konuşmadan alıntılar yaptı. "Nezahat Teke diyor ki; '21'inci yüzyılda yaşıyoruz ve hala ben Kürtçe kendimi ifade edemiyorum. Ben buna gerçekten çok üzüldüm, çok kırıldım' diyor. İşte meselenin onarılması gereken bir diğer ayağı da budur. Kırılmak, incinmek, örselenmek, yok sayılmak, tanınmamak, kabul edilmemek" diyen Doğan, Nezahat Teke'nin, 19 yaşında hayatını kaybetmiş kızı için "Saçlarının kokusu hala burnumda" dediğini söyledi.
'TEKE TÜM ANNELER İÇİN KONUŞTU'
Teke'nin kızının Öcalan'a yönelik tecride karşı protesto için bedenini ateşe verdiğini belirten Doğan, Teke'nin "Şimdi bana diyeceksiniz ki barış olsa kızın geri gelecek mi? Elbette kızım geri gelmeyecek ancak ben ağladım, başka analar ağlamasın. Çocuklarımızı değil, silahları toprağa gömelim" dediğini aktardı ve "Anneler arasında hiçbir fark gözetmeden kuruyor bu cümleleri" diye belirtti.
'KOMİSYON TUTANAKLARI HERKESE AÇIK'
Doğan, komisyon çalışmalarının şeffaf olduğunu ve konuşulan her şeyin tutanak altına alındığını ifade ederek, gizli ajanda iddialarına karşı tutanakların kamuoyunca takip edilmesi çağrısında bulundu. Süreci zehirlemeye çalışanlara karşı sorumluluk alınması çağrısı yapan Doğan, "Komisyon, çalışma usulünü ve ilkelerini kendisi belirledi. Kürtçe ya da başka dillerde kendini ifade etmek isteyenlerin talepleri, yalnızca bir istek değil, bir zorunluluktur. Nezahat Teke'nin şahsında bu durum bir kez daha ortaya çıktı" dedi.
'BİRLEŞTİRİCİ ADIMLAR ATILMALI'
Sürecin ilerlemesi için demokratik siyaset alanının genişletilmesi gerektiğine vurgu yapan Doğan, "Bunun için yasal düzenlemeler yapılmalı. Tabular ve önyargılar yerine cesur, birleştirici ve dönüştürücü adımlar atılmalıdır" diye kaydetti. Farklı toplumsal kesimlerle diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Doğan, "Bu sürecin yaygın bir şekilde toplumsallaşmasının ne sakıncası olabilir? Bunu ihlal edilen her şey ortadan kaldırılmalı. Bunlar zor değil, yapılabilir" diye konuştu.
'ÖCALAN MECLİSTE DİNLENSİN'
"Demokratik siyasete katılımın önünü açalım. Sayın Öcalan ile görüşülmesi gerekiyorsa görüşelim, önerileri alınması gerekiyorsa alalım" diyen Doğan, "Öcalan, bu sürecin hızlanmasını sağlayan bir liderdir. Çatışmayı sonlandırmak ve kalıcı barış için komisyon Öcalan'ı dinlemeli. Bunun yalnızca DEM Parti'nin talebi olarak görülmesi doğru değil. 100 yıllık bir sorunun çözümünden bahsediyoruz. Cesur adımlar atılmalı" diye kaydetti. Doğan, komisyonun Öcalan ile görüşme yöntemini tartışmaktan kaçınmaması gerektiğini vurguladı.
BARIŞA SES VER KAMPANYASI
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde "Barışa Ses Ver" şiarıyla etkinlikler düzenleyeceğini aktaran Doğan, "Samsun'dan Mardin'e, İstanbul'dan Diyarbakır'a kadar barış için sesimizi yükselteceğiz. Atölye çalışmaları, yuvarlak masa toplantıları ve farklı toplumsal kesimlerle buluşmalar düzenleyeceğiz" diye kaydetti. Ayrıca "Barış İstiyorum, çünkü" adlı yeni bir kampanya başlatacaklarını açıklayan Doğan, "Barış hakkı hepimizin. Barış istiyoruz, çünkü yaşam hakkını, eşitliği, hakikati ve güven içinde yaşamayı savunuyoruz. Demokratik bir toplumda kimse kadınların kazanımlarına göz dikemez" diye konuştu.