TKŞ: Yeni bir Şengal katliamı olmaması için birliğimizi ve direnişi büyütelim
Rojavalı komünistler, Şengal katliamına ilişkin yaptıkları açıklamada, Şengal halkının yeni bir ferman ile karşılaşmamak için örgütlendiği, kendi askeri gücünü ve özyönetim sistemini inşa ettiğini hatırlattı. "Örgütlü güç yoksa o halk katliam tehdidi altında demektir. Sömürgeci Türk devleti işte bu nedenle devrim ordumuz QSD'nin silah bırakmasını istiyor. Ve tek amacı Özerk Yönetim sistemimizi tasfiye etmek, Kürt halkımızı yok etmektir" denilen açıklamada, özgürlük ve halkların tam hak eşitliğini kazanmak için özsavunma örgütleri kurma, Rojava devrimini sosyalizme ilerletmek için direnişi büyütme çağrısı yapıldı.
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Şengal'de Êzidîlere dönük katliamın 11. yılında Türkçe, Kürtçe, Arapça yazılı açıklama yaptı.
'PEŞMERGELER KAÇTI, YPG, YPJ, MLKP SAVAŞÇILARI DAİŞ'E KARŞI SAVAŞTI'
DAİŞ eliyle gerçekleştirilen katliamda, onbinlerce Şengalli Êzidî'nin katledildiği, kurşuna dizilerek toplu mezarlara atıldığı hatırlatılan açıklamada, "Binlerce kadın ve çocuk özgürlüklerinden alıkonuldu. Kaçırılarak pazarlarda satıldı. Şengal halkı, canını kurtarmak için kendilerini Şengal Dağına vurdu. Çölde susuzluk nedeniyle can verenler oldu. Şengal halkı, KDP'nin ihanetiyle DAİŞ katliamını yaşadı. Peşmergeler arkalarına bile bakmadan kaçtı. Politik islamcı DAİŞ çetelerinin bu saldırısına, Kürdistan özgürlük gerillaları ile YPG, YPJ ve MLKP savaşçıları karşı koydu. Önce katliam tehdidi altında halkın kurtarılması için Rojava ile Şengal arasında bir koridor kuruldu. Ardından yıllar süren bir mücadele ile Şengal şehir merkezi ve çevresindeki köyler adım adım kurtarıldı. DAİŞ çetelerinin elinden alınarak tekrar özgürleştirildi. Başta Êzidî halkımız olmak üzere Ortadoğu halkları, bu kara tarihi asla unutmayacaktır" denildi.
'ŞENGAL HALKI DİRENEREK KAZANILACAĞINI GÖSTERDİ'
Toplu mezarlardan çıkarılan binlerce cesedin kime ait olduğunun bilinmediği, kaçırılarak seks kölesi haline getirilen kadınlardan bir kısmının YPJ savaşçıları tarafından kurtarıldığı hatırlatılan açıklamada, "Şengal halkı yeni bir ferman ile karşılaşmamak için örgütlendi. Direnerek kazanılacağını tüm Ortadoğu halklarına gösterdi. Êzidîler, kendi askeri gücünü ve özyönetim sistemini inşa etti. Yıllarca kamplarda yaşayan Şengalliler, artık güvenli topraklarına geri dönmeye başladı. Ve şimdi, halkımız Özerk Yönetim sistemine sahip çıkıyor" diye vurgulandı.
'DÜRZİ HALKI CANI PAHASINA DİRENDİ'
Katliamdan 11 yıl sonra, Ortadoğu'da halen soykırım ve katliam saldırılarının devam ettiği, Filistin'de, Lübnan'da, Suriye'de, Irak'ta, İran'da, Yemen'de savaş ve saldırganlığın bitmediği kaydedilen açıklamada, Suriye'de HTŞ ve Türk devletine bağlı çeteler tarafından Alevi ve Dürzi halkına dönük saldırıların sürdüğü hatırlatıldı. Emperyalist güçler ve bölge gerici devletlerinin, HTŞ lideri Golani'yi cesaretlendirerek soykırım saldırılarının önünü açtığı vurgulanan açıklamada, "Süweyda'da Dürzi halkımıza yönelik yeni bir soykırım girişimi yaşandı. Ancak bu kez çeteler, örgütlü halk gerçeğiyle bir kez daha karşılaştı. Dürzi halkımız topraklarını bırakmadı. Canları pahasına direndiler ve HTŞ çeteleri geri adım atmak zorunda kaldı. Dürzi halkımız, bir kez daha özsavunmanın Ortadoğu halkları için ne kadar önemli olduğunu gösterdi" ifadelerine yer verildi.
'BİR HALK SİLAHLI BİR ORDU GİBİ ÖRGÜTLENİRSE KENDİNİ SAVUNABİLİR'
TKŞ açıklamasında şunlar kaydedildi: "Eğer bir halk silahlı bir ordu gibi örgütleniyorsa, kendisini ve topraklarını savunabilir. Örgütlü güç yoksa o halk katliam tehdidi altında demektir. Sömürgeci Türk devleti işte bu nedenle devrim ordumuz QSD'nin silah bırakmasını istiyor. Çünkü sömürgeci Türk devleti, Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Ve tek amacı Özerk Yönetim sistemimizi tasfiye etmek, Kürt halkımızı yok etmektir. Kürt halkının statü kazanması, faşist sömürgeci burjuva Türk devletinin sonu demektir. Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ikilisi, işte en çok bundan korkmaktadır."
'ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK İÇİN BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM, ÖZSAVUNMA ÖRGÜTLERİMİZİ KURALIM'
Şengalde katledilenlerin anıldığı açıklamada, "Ortadoğu halklarının kaderi birbirlerine bağlıdır. Özgürlük ve halkların tam hak eşitliğini kazanmak için birliğimizi güçlendirelim. Daha fazla örgütlenelim. Özsavunma örgütlerimizi kuralım ve topraklarımızı savunmak ve Rojava devrimini sosyalizme ilerletmek için direnişi büyütelim" çağrısına yer verildi.