SKB Avrupa: 33 düş yolcusunu unutmayacağız, unutturmayacağız
SKB Avrupa, Suruç katliamının yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 10 yıldır devam eden adalet mücadelesine dikkat çekilerek, "Suruç katliamı ve tüm katliamlar aydınlatılmalı, siyasi sorumlular da dahil tüm failler yargı önüne çıkarılmalı ve adalet arayışındaki ailelere yönelik baskılar son bulmalı" denildi.
Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) Avrupa, 20 Temmuz Suruç katliamının yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "33 düş yolcusu her daim bizimle, onları unutmayacağız, unutturmayacağız" denildi.
"Tam on yıl önce, Rojava devriminin kalbinde yer alan ve harabeye dönmüş Kobanê'nin yeniden inşasına katılmak isteyen yüzlerce genç sosyalist halkların kardeşliği inancıyla yollara düştü" denilen açıklamada, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) "Birlikte savunduk, birlikte inşa edeceğiz" çağrısına Türkiye ve Kürdistan'dan birçok gencin cevap verdiği hatırlatıldı. 33 düş yolcusu kadınların Rojava kadın devrimine katkıda bulunmak için yola çıktığının kaydedildiği açıklamada, "Bir hastanenin, kütüphanenin ya da çocuk parkının yapımına emek vererek, farklı halkların kardeşliği idealini hayata geçirmek için yola koyuldular" denildi.
Urfa'nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi'nde Türk devletinin desteklediği faşist DAİŞ çetelerinin saldırısında 33 düş yolcusunun ölümsüzleştiğinin hatırlatıldığı açıklamada, 10 boyunca ailelerin tüm çabalarına rağmen katillerin yargılanmadığı,Suruç yaralılarının tutuklandığı, davayı takip eden avukatların gözaltına alındığı ve adalet mücadelesi yürütenlerin cezalandırıldığı belirtildi.
KATİLLER DEĞİL YARALILAR CEZALANDIRILDI
Suruç şehitlerinin mezarlarına saldırılar düzenlendiğinin, Osman Çiçek, Kasım Deprem ve Süleyman Aksu'nun mezarlarını tahrip edenlerin asla 'bulunamadığının', mahkeme salonlarında adaleti haykıran ailelerin cezalandırıldığının kaydedildiği açıklamada, şöyle denildi: "Türkiye'nin ve Kürdistan'ın her tarafından Kobanê'nin yeniden inşasına koşan bu gençler, Kürt, Ermeni ve Türk halkları arasında eşitlik temelinde bir dayanışma köprüsü kurmaya çalıştılar. Ortadoğu halklarının bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu bu kardeşlik bağını yok etmeye çalışanlar, aynı zamanda, Türkiye ve Kürt halklarının ortak mücadelesini engellemeye çalışanlardır."
Açıklamada, "Suruç katliamı ve tüm katliamlar aydınlatılmalı, siyasi sorumlular da dahil tüm failler yargı önüne çıkarılmalı ve adalet arayışındaki ailelere yönelik baskılar son bulmalı" denildi.