Meclis'ten seslendiler: Toprağımızı vermiyoruz

Meclis'te görüşülecek süper izin yasası öncesi açıklama yapan yaşam savunucuları, "kimseye hesap vermeyen, ülkeyi kar hırsıyla yöneten az sayıda şirket için" yaşam alanlarını katledecek yasa teklifinin bir tek maddesine bile geçit vermeyeceklerini kaydetti.
"Toprağımızı vermiyoruz" diyen çok sayıda kişi Meclis Dikmen kapısı önünde bir araya geldi. Orman, mera, zeytinlik ve sit alanlarını tehdit eden, kamulaştırma belgesiyle halkın tapularını şirketlere devredecek, yaşam alanlarını maden ve enerji sektörüne sunacak olan torba yasa Meclis'te görüşülüyor.
'BİR İŞGAL YASASIYLA PARAMPARÇA EDİLMEK İSTENİYOR'
Meclis önünde buluşan yaşam savunucuları, "Bu topraklar, bir haritanın kenarına iliştirilmiş sınır çizgilerinden ibaret değil. Burası birlikte nefes aldığımız, gölgesinde serinlediğimiz, suyunu kana kana içtiğimiz bir yaşamın bütünüdür. Ormanı, deresi, merası, sulak alanı, sit alanı, kıyısı, zeytinliği, merasıyla hep birlikte bir yaşam ağıdır burası. Ve şimdi bu ağ, bir işgal yasasıyla paramparça edilmek isteniyor" dedi.
'YAŞAMI KORUYAN YASALAR TEK TEK ETKİSİZ HALE GETİRİLMEK İSTENİYOR'
Meclis'e 13 Haziran'da sunulan torba yasa teklifiyle iktidarın, doğaya ve insana ait olan ne varsa şirketlere devretmenin yollarını aradığı kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Yaşamı koruyan yasalar tek tek etkisiz hale getirilmek isteniyor. Meclis komisyonları kapılarını halkın yüzüne kapatırken, şirket temsilcilerine ardına kadar açıyor. Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri etkisiz hale getiriliyor. Ormanlar, sulak alanlar, sit alanları, yaban hayatı sahaları, koruma bölgeleri maden ve enerji şirketlerinin kullanımına sunuluyor. Zeytinlikler kamulaştırma adı altında köylünün elinden alınıyor. Kaçak yatırımlar affediliyor, meralar tahsis ediliyor. Ve en tehlikelisi; kamu yararı kılıfıyla şirketlerin çıkarı için halkın tapusu kağıt parçasına dönüşüyor. Yeni düzenlemeyle, kamulaştırma belgesi tapunun yerine geçiyor; mülk sahibi onay vermeden toprak el değiştiriyor.
'TOPRAĞIMIZI VERMEYECEĞİZ'
"Bu, açıkça halkın mülksüzleştirilmesidir. Bu yasa teklifi, yalnızca doğaya değil, adalete, eşit yurttaşlığa ve ortak geleceğimize saldırıdır. Toprak gasbıdır. Su hakkına el koymadır. Tarıma, hayvancılığa darbedir; halkın açlığa mahkum edilmesidir. Mülkiyetin alenen yok sayılmasıdır. Bize 'Süper İzin Yasası' diye sundukları bu teklif, aslında bir talan fermanıdır. Kimin için? Kimseye hesap vermeyen, ülkeyi kar hırsıyla yöneten az sayıda şirket için. Biz bu yasa teklifinin bir tek maddesine bile geçit vermeyeceğiz. Topraklarımızı, sularımızı, doğamızı, köylerimizi, yaşamı savunacağız. Toprağımızı vermeyeceğiz."
Açıklama sonrası yaşam savunucuları Meclis'e geçti.