Koçyiğit infaz hukukundaki ayrımcılığın kaldırılmasını istedi

10. Yargı Paketine ilişkin konuşan Koçyiğit, en önemli meselelerden birinin infaz hukukunun ayrımcılığı olduğunu kaydetti. Koçyiğti, siyasi tutsaklar açısından ayrımcı olan düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını istedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çorum katliamının 45. yılında katledilenleri anan Koçyiğit; Çorum, Maraş, Sivas başta olmak üzere tüm katliamlara karşı adalet mücadelesini sürdüreceklerini dile getirdi.
Haftalardır 10. Yargı Paketini konuştuklarını söyleyen Koçyiğit, toplumsal yaraları onaracak, toplumun ihtiyacı olan hukuksal adımların derhal adılmasını istedi. "Barışın gelmesi, Kürt sorununun demokratik çözümü açısından hayati önemdedir, başlangıçtır. Her şey değildir ama buradan başlayarak bu işi somutlamak gerekiyor" diyen Koçyiğit, AKP başta olmak üzere görüştükleri siyasi partilere somut taleplerle gittiklerini belirtti.
'İNFAZ HUKUKUNDA CİDDİ AYRIMCILIK VAR'
Koçyiğit, "Buradaki en önemli meselelerden biri infaz hukukunun ayrımcı olmasıdır. İnfaz hukukunda ciddi bir ayrımcılık var. Örgütlü suçlardan mahpus olanların, yani TMK nedeniyle mahkumiyeti olanların şartlı tahliye ve denetimli serbestlik gibi konulardan kesinlikle faydalanmadığını görüyoruz. Bu büyük bir sorundur. Bütün meselelerde siyasi mahpuslar istisna tutuluyor. Özellikle şartlı tahliye konusunda ciddi sorunlar var. Normalde şartlı tahliye ½ iken, TMK'dan hüküm giyilmişse 4/3 gibi bir infaz ve şartlı tahliye süresi olduğunu görüyoruz. Bu asla ama asla kabul edilebilir bir şey değildir. Yani cezada adalet, infazda eşitlik temel yaklaşımımızdır. Bunun temel bir ilke olarak bütün hukuk mevzuatına yedirilmesi gerekiyor. İyi hal olup olmaması meselesi. Neredeyse her hafta bir haber okuyoruz; "Şartlı tahliye oldu, şu cinayeti işledi, şu suça bulaştı" diye. Bunlara nasıl iyi hal veriliyor? Siyasi mahpusların hiçbir şekilde bu iyi halli olma hakkından faydalandırılmadığını ve idari gözlem kurullarının tam bir düşman ceza hukuku uyguladığını görüyoruz. Bu anlamıyla burada da büyük bir hukuka aykırılık var. Mektup yazdığı için, slogan attığı için, temel hak ve özgürlüklerini savunduğu için, insan onuruna yaraşır bir cezaevi sistemi istediği için siyasi mahpusların şartlı tahliyeleri yakılıyor; diğer taraftan kadın katilleri ve çocuk tecavüzcüleri şartlı tahliye koşullarından hızlı bir şekilde faydalanıyorlar" ifadelerini kullandı.
'SİYASİ TUTSAKLAR AÇISINDAN TÜM AYRIMCI DÜZENLEMELER KALDIRILMALI'
Hukuksal durumda hiçbir değişiklik yokken şartlı tahliyelerin yakıldığını belirten Koçyiğit, idari gözlem kurullarının derhal ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti. Siyasi tutsaklar açısından tüm ayrımcı düzenlemelerin de ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Koçyiğit, Covid 19 düzenlemesinde yer alan siyasi tutsakların istisnasının ve "Örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek" düzenlemesinin de kaldırılmasını istedi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrıyla başlayan sürece işaret eden Koçyiğit, sürecin ilerlemesi için katılımcı ve şeffaf bir komisyon kurulması gerektiğini söyledi.