23 Mayıs 2025 Cuma

Doğan: Değişim ve dönüşüm için somut emareler ortaya koymak gerekir

DEM Parti PM ve MYK toplantılarının ardından basına değerlendirmelerde bulunan parti sözcüsü Ayşegül Doğan, "Türkiye gerçekten başta siyasi partiler olmak üzere herkesin kabuğunu kırmak zorunda olduğu bu bir dönemde. Bu dönemde bu kabuğu kırmak önemli bir sorumluluktur. Değişim ve dönüşüm için de somut emareler ortaya koymak gerekir" ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu toplantılarının sonuçlarına ilişkin partinin Ankara'da bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve PKK'nin kongre kararlarının hem Türkiye hem bölgesel hem de küresel ölçekte etkilerini tartıştıklarını belirten Doğan, devam eden komisyon tartışmasına da işaret etti.

Aylar önce bunun için Meclis Başkanını inisiyatif almaya davet ettiklerini hatırlatan Doğan, "Bunun Meclisle de sınırlı kalmaması gerektiğini; ancak en önemli adreslerden birinin de, hukuki ve siyasi zemine işaret eden taraflar açısından baktığımızda, Meclis olduğunu ifade ettik. Tarihin en fazla siyasal temsiliyetinin olduğu bir meclisten bahsediyoruz. Tam da böyle bir aritmetiğe sahip Meclis'ten başlayıp onunla sınırlı kalmayan, toplumun diğer kesimlerini ve dinamiklerini de içine dahil edebilecek bir komisyon tartışması yapacağımızı söylemiştik. Bu da çok tartıştığımız başlıklardan biri oldu" dedi.

'BİR DEMOKRATİKLEŞME HAMLESİNE İHTİYAÇ VAR'
Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş'un bu komisyonla ilgili sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten Doğan, "Bu komisyon Türkiye'nin demokrasi sorununu çözmek için toplanabilir, toplanmalıdır. Bu geç kalınmış bir inisiyatif. Bugüne kadar bu inisiyatif kullanılmalıydı. Tüm siyasi partilerin toplandığı ya da başlangıç aşaması olarak siyasi parti yetkililerinin, genel başkanlarının ve grup başkanvekillerinin toplandığı bir buluşma yapılabilir. Buna pekala Meclis Başkanı başkanlık yapabilir. Siyasi partilerin, özellikle genel başkanlarının ve eş genel başkanlarının böyle bir komisyona ilişkin yaklaşımı tartışılabilir ve bu da kamuoyuyla açıklıkla paylaşılabilir" ifadelerini kullandı.

Kürt sorununun demokratik çözümünün siyasi çıkarlar üzerinden yorumlanabilecek bir gündem olmadığını ifade eden Doğan, "Bu mevzu tüm siyasi çıkarların üzerinde değerlendirilmesi gereken bir mevzu. Bütün siyasi partilerin esas alması gereken konu da toplumsal beklenti, Türkiye'nin toplumsal ihtiyacı, Ortadoğu'nun içinde bulunduğu durumda Türkiye'ye soluk aldırabilecek bir demokratikleşme hamlesi olmalıdır" dedi.

'HERKESİN KABUĞUNU KIRMAK ZORUNDA OLDUĞU BİR DÖNEMDEYİZ'
Değişimin kolay olmadığını vurgulayan Doğan, "Demokratik toplum dediğimiz şeyin yalnızca bir kavramsallaştırmadan ibaret olmadığını biliyoruz. Her birimizin olduğumuz yerden bu değişime başladığını gösteren emareleri ortaya koyması gerekir. Bazı siyasal yaklaşımlar henüz bununla ilgili hiçbir ipucu vermiyor ve bu da DEM Parti tarafından hakikaten endişeyle takip ediliyor. Bundan rahatsızlık duyduğumuzu da ifade etmeliyiz" vurgusu yaptı.

Oy, seçmen ve taban kaygısının yerine bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu dile getiren Doğan, "Türkiye gerçekten başta siyasi partiler olmak üzere herkesin kabuğunu kırmak zorunda olduğu bu bir dönemde. Bu dönemde bu kabuğu kırmak önemli bir sorumluluktur. Değişim ve dönüşüm için de somut emareler ortaya koymak gerekir. Yani yeni bir dil, yeni bir yöntem ve tarz, yeni bir yaklaşım gerekir. Bu tarz ve yaklaşım yalnızca söz konusu partiler için geçerli değildir. Sürekli DEM Parti'ye ne yapması gerektiğini hatırlatanlar ya da bunun için hevesli olanlar bulundukları yere bakmakla mükelleftirler" dedi.

'BU SÜRECİN HEM ANLATICISI HEM ÖRGÜTLEYİCİSİ OLACAĞIZ'
Süreçle ilgili siyasi ve hukuki bir zemine ihtiyaç olduğunu ifade eden Doğan, şöyle devam etti: "Güveni ancak hukukla ilgili sağlam adımlar atarak sağlayabiliriz. Toplumdaki adaletsizlik duygusunu gidermeye dönük planlamaları kamuoyuyla paylaşarak yapabiliriz. İşte bunları ağırlıklı olarak PM toplantımızda tartıştık. Önümüzdeki dönem en önemli görevlerimizden biri de bu yeni sürecin taşıyıcı kolonunun aslında demokrasi olduğunu topluma yeniden anlatmaktır. Sahadaydık, sahada olmaya devam edeceğiz. Görünürlüğümüzü ve etkinliğimizi artırmaya devam edeceğiz. Ev buluşmaları, halk buluşmaları yapıyorduk. Bunların sayılarını artıracağız. Biz bu sürecin hem anlatıcısı hem de örgütleyicisi olacağız. Çünkü bu süreci tek başına anlatmak yetmez, aynı zamanda bu süreç için güçlü bir örgütlenmeye de ihtiyaç var. İşte DEM Parti, herkesin kendisini değerli hissettiği, herkesin fikrinin önemsendiği, herkesin eleştirisinin karşılık gördüğü imkan ve olanakları yaratmak için daha güçlü bir örgütlenmeyle sahadaki etkinliğini artırmaya devam edecek."

'KENT UZLAŞISINI SUÇ KABUL EDİP DEMOKRATİK TOPLUMU NASIL YARATACAKSINIZ'
Demokratik siyasetin etrafındaki kuşatmayı kırmanın önemine işaret eden Doğan, "Bakın, şu dakikalarda İstanbul'da kent uzlaşısı dolayısıyla yargılanan bir belediye başkanı var. HDK davaları başlıyor. Operasyonlar devam ediyor. Gazeteciler özgür hissetmiyor. Somut emareler görmek istiyorlar, adımlar atılmasını bekliyorlar. Bunu buradan söylüyoruz, çünkü varlık nedenimiz bu. Kent uzlaşısını HDK'nin yapmadığını biz buradan defalarca ifade ettik. Ne olduğunu CHP Genel Başkanı ve yetkilileri ifade etti. Bir siyasi partiyle ittifak yapabilirdik. Bu bir suç değil. Bunu açıklıkla da söylerdik. Ancak herhangi bir partiyle ittifak yapmadık. Kent uzlaşısı, DEM Parti'nin yerel yönetimler stratejisidir. Kent uzlaşısını suç kabul edip demokratik bir toplumu ve yeni bir dönemi nasıl yaratacaksınız? Bunu bize soranlar var. Ey bu ülkeyi yönetenler, bu soru sizlere soruluyor" dedi.

"Türkiye'de binlerce mahpusun haksız ve hukuksuz bir şekilde siyasi nedenlerle içeride tutulduğunu; bunların çoğunun da bizim partimizin üyesi ve hatta yöneticileri, eş genel başkanları olduğunu bu kürsüden çokça ifade ettik. 10. Yargı Paketi ve bu dönemde yapılması gerekenlerle ilgili Grup Başkanvekillerimiz, Adalet Bakanlığı ile görüştükten sonra detaylıca bir açıklama yapmıştı. Sonrasında aynı başlıkları içeren bir açıklamayı da Adalet Bakanlığı yaptı" ifadelerini kullanan Doğan, buna ilişkin bir trafiğin Meclis'te sürdüğünü ve yargı paketinin içerisinde nelerin yer alacağının gelecek günlerde netleşeceğini belirtti.

'YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ OLDUĞUNU YILLARDIR SÖYLÜYORUZ'
Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Doğan, "Erdoğan'ın CHP'ye sivil anayasa çağrısı olmuştu. DEM Parti yeni anayasaya nasıl bakıyor, görüşmelerde bu gündeme geldi mi? Geldiyse neler konuşuldu" sorusuna, "Yeni anayasa gündemiyle Adalet Bakanı ile görüşülmedi. Ancak yeni anayasa konusunda DEM Parti'nin fikri yıllardır olduğu gibi çok açık. Son derece sarih bir fikrimiz var. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Bu konuda kimsenin de itirazı yok. Herkes aynı noktaya dikkat çekiyor. Burada da farklı bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz. Bu yeni anayasa tartışmalarını başka siyasi hesap ve çıkar tartışmalarının üstünde tutmak gerekiyor. Türkiye'de herkesin kendini ait hissettiği, herkesin kendini değerli hissettiği, insanların kendilerini bu aidiyetle birlikte bütünleşmiş hissettiği yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Eskiden tamamen kopmuş yepyeni bir anayasadan bahsediyoruz. Yani eşitlikçi bir kardeşlik hukukunun tesis edildiği, herkesin özgünlüklerinin yasal teminatının olduğu bir yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu biz onlarca yıldır söylüyoruz" ifadelerini kullandı.