DEM Parti'den 10. Yargı Paketi açıklaması: Adalet duygusu siyasal hesaplara feda edildi

Bugün Adalet Komisyonunda görüşmelerine başlanan 10. Yargı Paketinin beklentileri karşılamadığını ifade eden DEM Parti milletvekili Ayan, "Paket Anayasa'ya aykırı, hukuki öngörülebilirlikten uzak, keyfi ve ayrımcı düzenlemeler içermektedir. Adalet duygusu bir kez daha siyasal hesaplara feda edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Adalet Komisyonunda görüşmelerine başlanan 10. Yargı Paketine ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
DEM Parti Urfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, 10. Yargı Paketi Kanun Teklifi'nin perşembe günü Meclis'e sunulduğunu ve bugün saat 16.00'dan itibaren komisyonda ele alındığını belirtti.
10. Yargı Paketinin içinden geçmekte oldukları siyasi sürecin hassasiyetleri gözetilerek hazırlanmadığını vurgulayan Ayan, "Partimizin defalarca yapmış olduğu görüşmelerde, paketin kapsamının genişletilmesi, demokratikleştirilmesi ve eşitlikçi bir hale getirilmesi için yaptığımız öneriler kabul edilmemiş, değişiklik yapılmamıştır" dedi.
'10. YARGI PAKETİ BEKLENTİLERİ KARŞILAMAKTAN UZAKTIR'
10. Yargı Paketi'nin halktan yükselen çağrılara kulak tıkayan bir anlayışla hazırlandığını ifade eden Ayan, şöyle devam etti: "27 Şubat'ta sayın Öcalan tarafından yapılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı tarihsel, siyasal ve toplumsal olarak yeni bir sürecin kapılarını aralamıştır. Ardından gelen 12 Mayıs açıklaması, Türk ve Kürt halkları arasında ortak yaşam umudunu büyüten tarihi bir adımdır. Böylesi bir atmosferde, atılacak her yasal adımın onurlu barışa ve birlikte yaşama katkı sağlayacak ve adalet, eşitlik ve özgürlük duygularını güçlendirecek şekilde atılması; hazırlanan yasaların hukukun ve halkın taleplerine uygun şekillenmesi de mutlaka barışın ve demokratik toplumun inşasına katkı sunacak ve bu yolda yeni imkanlar yaratacaktır. Ancak Meclis'e sunulan 10. Yargı Paketi bu beklentileri karşılamaktan uzaktır."
İnfaz düzenlemelerinde yapılan değişikliklerin adil olmadığını vurgulayan Ayan, infaz düzenlemelerinde yapılan değişikliklerin on binlerce tutsak ve aileleri için derin bir hayal kırıklığı yarattığını dile getirdi.
'ADALET DUYGUSU BİR KEZ DAHA SİYASAL HESAPLARA FEDA EDİLDİ'
Pakette siyasi tutsaklara, hasta tutsaklara ve hapishanede sistematik ayrımcılığa maruz kalanlara dönük gerekli iyileştirilmelerin yer almadığını ifade eden Ayan, "Mevcut eşitsizlikler daha da derinleştirilmektedir. Paket Anayasa'ya aykırı, hukuki öngörülebilirlikten uzak, keyfi ve ayrımcı düzenlemeler içermektedir. Geçmiş infaz değişikliklerinden kaynaklı mağduriyetler giderilmemiştir. Adalet duygusu bir kez daha siyasal hesaplara feda edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanlığı verilerine göre hapishanelerde 403 bini aşkın tutsak ve hükümlü bulunduğuna işaret eden Ayan, "Oysa Türkiye genelinde 395 cezaevinin toplam kapasitesi 300 binin altındadır. Bu tablo, yalnızca fiziki bir doluluğu değil; aynı zamanda insan onurunu, temel hakları ve hukuk güvenliğini hiçe sayan bir düzeni gözler önüne sermektedir" diye belirtti.
'HASTA TUTSAKLARIN MAĞDURİYETLERİ DERİNLEŞTİRİYOR'
İHD'nin nisan 2025 raporuna göre Türkiye hapishanelerinde en az bin 412 hasta tutsak bulunduğunu aktaran Ayan, bu yargı paketiyle hasta tutsakların mağduriyetinin derinleştiğini ifade etti. 10. Yargı Paketinde halkın yıllardır umutla beklediği düzenlemelerin bir kez daha kapsam dışı bırakıldığına işaret eden Ayan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un kamuoyuna verdiği taahhütleri hatırlattı.
Ayan, şöyle devam etti: "Başta ağır hasta mahpusların konutta infazıyla ilgili İnfaz Kanunu'nun 110. Maddesinin 3. fıkrasında yapılan düzenlemede, ağırlaştırılmış müebbetlere getirilen istisnanın teklif metninden çıkarılması önergesini sunacağız. Yine ağır hasta mahpuslarla ilgili 'toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmama' şeklindeki muğlak ve keyfi şartın çıkarılmasını isteyeceğiz. Kadın, çocuk ve yaşlılar için öngörülen özel infaz usullerinden siyasi mahpusların faydalanmasını engelleyen ayrımcı ifadelerin çıkarılması için önergemizi komisyonda sunacağız. Ayrıca, yeni maddeler ihdas edilmesi için teklifler sunacağız. Nedir bunlar? 31 Temmuz COVID Yasası'nın eşitlikçi ve hukuka uygun şekilde düzenlenerek pakete dahil edilmesini isteyeceğiz, yeni bir ihtisas maddesi olarak düzenlenmesi için önerge sunacağız. İnfaz Kanunu 16. maddede ağır hasta mahpuslarla ilgili olarak 'kesin hayati tehlike' ibaresinin çıkarılarak 'mevcut ağır bir hastalık' şeklinde değiştirilmesini teklif edeceğiz."
'ADALET KİMSENİN AYRICALIĞI DEĞİL, HERKESİN HAKKIDIR'
Çoğulcu, çözümcü ve demokratik bir şekilde paket kapsamının önerilerle düzenlenmesi için geç olmadığının altını çizen Ayan, "Mevcut iktidar, daha önce bizzat getirdiği COVID Yasası'nı şimdi 'idari bir tedbirdir' diyerek yok saymaya devam ediyor. Oysa bu yasa çıkarılırken halkın önüne konulan metinler ve bakanlık açıklamaları her şeyi çok açık söylüyordu. Şunu açık ve net söyleyelim: COVID Yasası AKP'nin karar ve tasarrufları sonucunda bu paketten çıkarılmıştır. Bu gerçeği çarpıtan ve siyasi etik dışına çıkan söylemleri kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. İnfazda eşitlik ve adaleti sağlayacak, daha çok insanın mağduriyetini giderecek her türlü adımın yanındayız. DEM Parti olarak; herkese eşit uygulanan, temel insan haklarını esas alan, intikam değil adalet duygusuyla hareket eden ve ayrımcılıkları ortadan kaldıran bir infaz rejimi kurulana dek mücadele etmeye devam edeceğiz. Adalet, kimsenin ayrıcalığı değil; herkesin hakkıdır."