21 Ağustos 2025 Perşembe

Birtat işçisi Aslantaş: Dayanışma ruhu bizi hep ayakta tuttu

Direnişi kazanımla sonuçlandıran Birtat Döner işçilerinden Aslantaş, entarnasyonal sınıf dayanışması sayesinde mücadele süresince kendilerini çok güçlü hissettiklerini dile getirdi. Emeğin ve sömürünün olduğu her yerde mücadelenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Aslantaş, "Birbirinize destek olun, baskı ve sömürüyü görün, tüm işçilere duyurun. Ve unutmayın, dayanışma yaşatır. Direniş sadece bir duruş değil, aynı zamanda bir umuttur" dedi. 

Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan Birtat Döner işçileri, sendika ve toplu sözleşme hakkını direnerek kazandı. Mayıs ayından bu yana direnişte olan işçiler, Birtat Döner patronunun, örgütlü oldukları Gıda ve İçecek İşçileri Sendikası'nı (NGG) tanımasını ve toplu sözleşme masasına oturmasını sağladı. Emeklerinin karşılığını almak, insanca çalışma koşullarına kavuşmak için direnişe başlayan işçiler, baskılara ve tehditlere rağmen geri adım atmadı. Direnen işçilerden  Aziz Aslantaş, yaşadıkları süreci, dayanışmanın gücünü ve bu mücadelenin göçmen işçiler açısından taşıdığı anlamı Atılım Avrupa'ya değerlendirdi.

'ARTIK SUSMANIN KABULLENMEK ANLAMINA GELDİĞİNİ BİLİYORDUK'
Aslantaş, "En temel motivasyonumuz, insan onuruna yakışır bir yaşam ve çalışma koşullarına duyduğumuz ihtiyaçtı. Uzun süredir emeklerimizin karşılığını tam anlamıyla alamıyor, en temel haklarımız görmezden geliniyordu. Bu sessizliği kırmak, sadece kendim ve direnişe öncülük eden işçiler için değil, yanımızda çalışan tüm arkadaşlarımız için de bir zorunluluk haline geldi. Artık susmanın, tepki göstermemenin durumu kabullenmek anlamına geldiğini biliyorduk" dedi. 

'TEK GÜVENCEMİZ BİRBİRİMİZDİ'
Patronun ve fabrika yönetiminin direnişi kırmak için uyguladığı baskılara karşı yürüttükleri mücadeleye dikkat çeken Aslantaş, "Grev sürecinde psikolojik baskılar, tehditler ve bölme çabalarıyla sıkça karşılaştık. Ama bu süreç, aynı zamanda hep birlikte dayanışma içinde ayağa kalkmamız gereken anlardı. O anlarda tek güvencemiz birbirimizdi. Yalnız olmadığımızı bildiğimiz sürece, bu baskılar bizi yıldıramadı. Dayanışma ruhu bizi hep ayakta tuttu" ifadelerini kullandı.

'MÜCADELE EDERSEK KAZANABİLİRİZ BİLİNCİNİN FARKINA VARDIK'
Aslantaş, direnişin en büyük gücünün dayanışma olduğunun altını çizdi ve ekledi: "Sınıf bilinciyle, birbirimizin elini bırakmadan yürüdük. Aynı sofrayı paylaştık, aynı soğuğu yaşadık, aynı hayalleri kurduk. Bu birlik bize sadece moral değil, gerçekten büyük bir güç verdi. Direnişin içinde öğrendiğimiz en büyük şey, birlikte olursak her şeyi değiştirebileceğimizdi. Bu direniş sürecinde 'ancak örgütlü olursak ve sonuna kadar kararlı bir şekilde mücadele edersek kazanabiliriz' bilincinin farkına vardık."

'ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASININ NE KADAR GÜÇLÜ OLABİLECEĞİNİ GÖRDÜK'
Direnişin sınırları aştığını, enternasyonal dayanışmayla sürdüğünü kaydeden Aslantaş, "Bu direniş sadece bir iş yeri, fabrika mücadelesi değil; sınırları aşan bir sınıf mücadelesine dönüştü. Uluslararası işçi dayanışmasının ne kadar güçlü olabileceğini bizzat gördük, bu deneyimi yaşadık" dedi.  Aslantaş, "Birçok sendika, göçmen örgütleri, siyasi partiler, işçi aileleri, Sosyalist Kadınlar Birliği Stuttgart Temsilcisi Leyla Abay, AGİF Eş Başkanı Ersin Sedefoğlu, DİDF'ten Ali Çarman ve adını sayamadığım birçok kurum ve kişiler yanımızda oldu. Birtat işçileri adına hepsine göstermiş oldukları destekten dolayı çok teşekkür ederim. Geldiler, bizimle birlikte nöbet tuttular, yemek getirdiler, sesimizi duyurmamıza yardımcı oldular. Bu destekler, yalnız olmadığımızı ve mücadelemizin başka yerlerde de yankı bulduğunu gösterdi. Bizler için mücadele süresince moral kaynağı oldu ve bu dayanışma direncimizi artırdı" ifadelerini kullandı. 

'GÖÇMEN İŞÇİLER SUSMAZ, BOYUN EĞMEZ'
Direnen işçiler olarak başta göçmen işçiler olmak üzere tüm işçilere, "korkmayın ve yalnız olduğunuzu düşünmeyin" mesajı verdiklerini dile getiren Aslantaş, "Örgütlenmek bir haktır ve hakkımızı aramak için yan yana gelmekten çekinmemeliyiz. Bu direniş, 'Göçmen işçiler susmaz, göçmen işçiler boyun eğmez' demenin en somut ifadesidir" diye konuştu.

'DİRENİŞ SADECE BİR DURUŞ DEĞİL AYNI ZAMANDA BİR UMUTTUR'
Aslantaş, şöyle devam etti: "Birtat işçileri olarak 4 Ağustos'ta kalp krizi sonucu kaybettiğimiz Leyla Kara Abay'ı saygıyla anıyoruz. Bu mücadele ve kazanım; tek bizim Birtat işçilerinin değil, hepimizin mücadelesi. Bugün burada direnen biziz, yarın başka bir yerde siz olabilirsiniz. Emeğin ve sömürünün olduğu her yerde mücadele kaçınılmazdır. Birbirinize destek olun, baskı ve sömürüyü görün, tüm işçilere duyurun. Ve unutmayın, dayanışma yaşatır. Direniş sadece bir duruş değil, aynı zamanda bir umuttur."