Siyanürlü altın madeni projesine karşı emsal karar

Tokat'ta Çal Baba ormanında yapılması planlanan siyanürlü altın madeni projesine karşı köylülerin açtığı davada, şirketin maden arama ruhsatının iptaline karar verildi. Avukat Atal, kararın emsal niteliğinde olduğunu kaydetti ve sömürge madenciliğe karşı mücadeleyi hızlandıracaklarını söyledi.
Tokat'ta Günçalı ve Killik köylüleri HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım Anonim Şirketi'ne karşı açtığı davada kazanım elde etti. Samsun Bölge İdare Mahkemesi, Çal Baba ormanında yapılması planlanan siyanürlü altın madeni projesine karşı şirketin maden arama ruhsatının iptaline karar verdi.
Tokat'ta 2 binden fazla ruhsat başvurusu varken, bine yakın da ruhsat verildi. Bayramın ikinci günü de Tokat'ta geniş katılımlı bir eylem düzenleyen köylüler ve yaşam savunucuları, Samsun İdari Mahkemesi'nden gelen kararla önemli bir yol kat ettikerini söyledi. Şirketin maden arama ruhsatını iptal eden mahkeme, kararında daha önceki yasal düzenlemelerle ÇED sürecine tabi tutulmayan el karotuyla örnek alma gibi uygulamaların da artık ÇED yoluyla yapılmasına da hükmetti.
'EMSAL OLABİLECEK BİR KARAR'
Mahkeme kararını BirGün'e değerlendiren köylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal, kararın yeni ellerine ulaştığını belirterek "Bu davayı köylüler, Günçalı ve Killik köy muhtarlıkları ve Ziraat Mühendisleri Odası olarak açmıştık. Toplam 129 davacı vardı. İstinaf Mahkemesi 30 Aralık 2024'te Tokat İdare Mahkemesi'nde kaybettiğimiz davayı lehimize sonuçlandırdı. Şirketin Danıştay'da temyiz hakkı var fakat bu karar iki yönden önemli. Birincisi, AKP'nin tamamen yargıyı ele geçirdiği bu süreçte köylünün, halkın örgütlenip bir araya gelerek dava ettiği süreçlerde davalar lehimize sonuçlanabiliyor. Diğer yandan içeriği itibarıyla da önemli bir karar. Diğer dosyalara emsal olabilecek bir karar" dedi.
'ZEN MADENCİLİK'E DE DAVA AÇMAYI PLANLIYORUZ'
Atal, şunları söyledi: "AKP'nin sürekli değiştirdiği ÇED yönetmeliği hükümleri dahilinde şirketler, karot, örnek alma çalışmalarını ÇED sürecine tabi tutmadan yürütebiliyorlardı. Şimdi Samsun Bölge İdare Mahkemesi karot almak için, örnek almak için, numune almak için bile ÇED sürecine tabi olması gerektiğini belirtti. Bu diğer davalarımız için de emsal olabilir. Diğer maden şirketlerine karşı da hukuki mücadelemiz sürecek. Geçenlerde Zeni Madencilik Çal Baba'ya elinde silahla girmişti. Bu hafta o şirkete de dava açmayı planlıyoruz."
'SÖMÜRGE MADENCİLİĞE KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Tokat'ta 900 tane ruhsat olduğunu anımsatan Atal "AKP'nin 15 yılda verdiği ruhsat sayısı 386 bin. Yani, her köye ortalama bir ruhsat düşüyor. Ama Alevi köylerine dört tane ruhsat düşüyor. AKP Türkiye'deki sömürge madenciliği için emperyalizme taşeronluk yapmaktadır. Şu anda, sömürge madenciliğine karşı verilen mücadele ikinci bir Kurtuluş Savaşı'dır. Bizi zehirliyorlar. Sömürge madenciliğe karşı mücadelemiz sürecek" dedi.
KÜLTÜR BAKANLIĞI ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI'NA DA DİLEKÇE GÖNDERİLECEK
Mücadeleyi hızlandıracaklarını anlatan Atal, Kültür Bakanlığı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'na da yüzlerce dilekçe gönderdiklerini söyledi. Atal, "Çal Baba'nın bir inanç merkezi olarak tescil edilmesi ve koruma altına alınması için 500'ü aşkın dilekçe gönderildi. Önümüzdeki hafta Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı'na ve Kültür Bakanlığı'na karşı da bir hukuki girişim başlatacağız. Bu dava da şu açıdan önemli olacak. Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı halkı, Alevi toplumunu kandırmak için AKP'nin kurduğu uydurma bir örgüt ve kurum mudur yoksa gerçek bir kurum mu? Biz Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı'na kendilerinin gerçek bir kurum olup olmadığını ispat etmek hususunda bir başvuru yapacağız. Arkasından da dava açacağız. Samimi mi değil mi göreceğiz" dedi.