9 Ağustos 2025 Cumartesi

Ortak Tutum Konferansı'nın sonuç bildirgesi yayınlandı

Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenleri Ortak Tutum Konferansı sonuç bildirgesinde özgür, demokratik, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşasında ısrarcı olunduğu vurgulandı.

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizirê Kantonu'nun Hesekê kentinde düzenlenen "Ortak Tutum Konferansı" sona erdi. "Birlikteliğimizi güçlendiren çeşitlilik ve yarınımızı inşa eden iş birliği için hep birlikte" sloganıyla düzenlenen ve yaklaşık 500 temsilcinin katılımıyla gerçekleşen Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenleri Ortak Tutum Konferansı sonrası sonuç bildirgesi okundu.

Arap El Teyî Aşireti Meclisi Başkanı Hesen Ferhan tarafından okunan bildiride, konferansın, "Hassas bir ulusal süreçte ülkenin geleceğine ve mevcut duruma karşı sorumluluk temelinde gerçekleştiğine" dikkat çekildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "Konferansta Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Türkmen, Ermeni, Çerkes bölgenin tüm bileşenlerinden irade temsilcileri hazır bulunmuştur. Bileşenler çoğulculuğa, ortaklığa ve eşit vatandaşlığa dayalı demokratik ulusal bir yönetime dair ortak tutumlarını dile getirmiştir.

"Konferans katılımcıları Kuzey ve Doğu Suriye bileşenlerinin tarihi derinliğinden ve kültürel zenginliğinden; Suriye'deki merkezi sistemin ihmal ve ötekileştiriciliğinden bahsetmiştir. Bu ihmal ve ötekileştirme özellikle devrilen rejim döneminde uygulanmıştır. Rejim bölge bileşenlerine yönelik kimliklerin bastırılması, toplumsal ve ekonomik altyapıyı zayıflatmanın yanında bileşenleri demokrasi, adil temsil, kalkınma ve katılım gibi temel haklarından da mahrum bırakmak gibi sistematik politikalar yürütmüştür.

KATLİAMLARA KARŞI SORUŞTURMA TALEBİ
"Bugün tarihi dönemecin mevcut aşamasında, Suriye halkına, özellikle kıyı bölgesi, Süveyda bölgesi ve Hristiyanlara yönelik insanlık suçları olan uygulamalar sergilenmektedir. İşlenen bu suçların ve suçluların ortaya çıkarılması adına tarafsız bir soruşturmaya, açık ve şeffaf bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu suçlar tüm ulusal mozaiğimize karşı işlenmiştir.

'ÖZERK YÖNETİM DEMOKRATİK YÖNETİM İÇİN DİNAMİK BİR MODEL'
"Konferansta Kuzey ve Doğu Suriye'deki ulusal, dini ve kültürel çeşitliliğin, çoğulculuğun zenginlik ve güç kaynağı olduğu belirtilmiş, bu çeşitliliğin siyasi ve idari çerçevede güçlendirilmesi ve tüm bileşenlerin temsil edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Özerk Yönetim modelinin geliştirilip güçlendirilen bir model olduğu, demokratik toplumsal yönetim için dinamik bir model olduğu belirtilmiştir.

"Katılımcılar QSD'nin bölgeyi ve halkların onurunu korumak için gösterdiği fedakarlığı selamlamış, Suriye toplumunu doğru şekilde temsil eden, toprakları koruyan QSD'nin uzman ve gönüllülük esasına dayalı yeni bir Suriye ulusal ordusu için gerekli çekirdek güç olduğunu vurgulamıştır.

'KALICI ÇÖZÜM DEMOKRATİK ANAYASAYLA MÜMKÜN'
"Suriye'nin birliği ve egemenliğine olan inancımız gereği kalıcı çözümün demokratik bir anayasa ile mümkün olduğunu belirtiyoruz. Çünkü bu anayasa inanç özgürlüğü, toplumsal adalet ve iyi yönetim ilkeleri anlayışıyla tüm bileşenlerin siyasi ve idari sürece gerçek katılımını güvenceye alan, ademi merkeziyetçi bir inşa edecektir.

"Mevcut anayasa bildirgesi, Suriye halklarının özgürlük ve insanlık onuru taleplerine karşılamamaktadır. Geçiş döneminde geniş katılım ve adil temsiliyet için bir yenilenme, güncelleme yapılmalıdır.

'GEÇİŞ DÖNEMİ ADALETİ İÇİN AKTİF BİR SÜREÇ' 
"Konferansta ayrıca geçiş dönemi adaleti için aktif bir süreç başlatılarak ulusal mutabakata varılması gerektiği belirtilmiştir. Gerçekleri ortaya çıkarmak, fark gözetmeksizin soruşturma yapmak ve suçların tekrarlanmamasını garanti altına almak için bunların gerekli olduğuna dikkat çekilmiştir. Bunun da göçmenlerin güvenli, onurlu ve gönüllü şekilde dönüşleri için uygun ortam sağlayacağına işaret edilmiştir.

"Katılımcılar inşa sürecinde kadınları, gençlerin ve sivil toplumun öncülük rolünün, nefrete karşı iç barış ve diyalog değerlerinin güçlendirilmesinin önemine vurgu yapmıştır.

'İDARİ DÜZENLEME YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ' 
"Konferansta katılımcılar Suriye'nin demografik ve gelişimsel durumu ile yerel toplumların coğrafi, tarihi ve kültürel özelliklerine göre idari düzenlemenin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.

"Konferansta QSD ile geçiş hükümeti arasında imzalanan 10 Mart Anlaşması ile Kürt Birlik ve Ortak Tutum Konferansı sonuçları ele alınmıştır. Bu çerçevede kapsamlı bir ulusal mutabakata doğru yapıcı adımlar atılması adına hareket edildiği; Suriyelilerin ülkelerine ve geleceğine olan inancını yeniden tesis ettiği belirtilmiştir.

ULUSAL KONGRE ÇAĞRISI  
"Konferansta, Suriye'yi mevcut krizden çıkarmak adına kapsamlı bir ulusal proje inşa etmek için tüm ulusal ve demokratik güçlerin katılmasını öngören bir Ulusal Kongre çağrısında bulunulmuştur. Bu kongre, tüm Suriyelilerin gerçek ve kapsamlı bir ulusal kimlik tanımına kavuşmasına vesile olacağı dile getirilmiştir.

"Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenleri Ortak Tutum Konferansı'nın belgeleri ve içeriği özgür iradeyi, ortak genel iradeyi, özgür, demokratik, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşasındaki ısrarı yansıtmaktadır."

Konferansta onaylanan belgelerin gelecek günlerde kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi.