24 Mayıs 2025 Cumartesi

'Kayıplar bulunsun sorumlular yargılansın'

İHD Antep, Diyarbakır, Hakkari ve Batman'da gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu. 17-31 Mayıs Kayıplar Haftasına değinilen açıklamalarda, hakikatleri araştırma komisyonu kurulması istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep, Diyarbakır, Batman ve Hakkari'de 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası ile açıklama yaparak, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sırdu. 

İHD Antep Şubesi Balıklı Parkı'nda basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Açıklamaya, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da katıldı.

Basın metnini okuyan İHD Antep Şube Başkanı Bahri Oğuz, yıl 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası'nda, gözaltında kaybedilenlerin akıbetine ışık tutmak için bir dizi etkinlik yaptıklarını hatırlattı. "Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirerek Kayıplar Haftası'na giriyoruz" diyen Oğuz, "Sevdiklerimiz nerede?" diye sormaya devam edeceklerini belirtti.
 
TALEPLERİ DİLE GETİRİLDİ
Gözaltında kaybetme suçunun zaman aşımına uğratılamayacağını kaydeden Oğuz, "Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti açıklansın, sorumluları yargılanarak adalet önünde hesap versin, gözaltında kaybetme insanlığa karşı suç olarak tanınsın, cezasızlık uygulamalarına son verilsin ve Türkiye Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Uluslararası Sözleşmesi'ni imzalasın" dedi. 

"Galatasaray Meydanı'ndaki anayasa ve hukuk dışı mekan yasağı ile sayı sınırlamasına derhal son verilsin" diyen Oğuz, adil ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi çağrısı yaptı.

DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi ile kayıp yakınları, eylemlerinin 850'inci haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, 24 Mayıs 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen ve kemikleri toplu bir mezarda çıkan Selim Örhan, Hasan Örhan ve Cezayir Örhan'ın katillerinin açıklanması istendi.
 
İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman, "Bu ülkeye barış gelecekse öncelikle geçmişle yüzleşmek ve faillerin yargılanması gerekiyor. Barış sürecinin gerçekleşmesi için 'Hakikat Komisyonu' kurulması ve ailelerin bu sürece dahil edilmesini talep ediyoruz" dedi. 

KEMİKLERİNİ HALA ALAMADILAR
Selim Örhan'ın oğlu Sur Belediye Eşbaşkanı Adnan Örhan, Cumartesi Annelerinin hikayesinin bu ülkenin aynası olduğunu belirtti. Henüz 11 yaşındayken babası, amcası ve kuzeninin gözaltında kaybedildiğini kaydeden Örhan, tek isteklerinin faillerin ortaya çıkarılması olduğunu vurguladı. Örhan, 17 yaşındaki kuzeni Cezayir Örhan'a hala ulaşamadıklarını, kimsesizler mezarlığında bulunan babası ve amcasının kemiklerini ise hala alamadıklarını dile getirdi. 

Örhan, "Bugün barış ve kardeşlikten bahsediliyorsa, bunu bir tarafa koymamak lazım. Bu ülkede faili meçhullerin, kayıpların üstü kapatıldı, dosyalar tozlu raflara kaldırıldı. Hakikatler komisyonu kurulsun, faili meçhul cinayetlerin hepsi aydınlatılsın, bu cinayetleri işleyenler cezalandırılsın. Kayıp yakınları olarak adalet istiyoruz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı.

BATMAN
Batman İHD Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 686'ncı haftasında Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde buluştu. Bu haftaki eylemde, 2 Mayıs 1994 tarihinde Şırnak'a giderken askeri kontrol noktasında gözaltına alınarak, Geçit Jandarma Karakolu'na götürülen ve gözaltında kaybedilen 16 yaşındaki Zeki Diril ile 12 yaşındaki kuzeni İlyas Diril'in akıbeti soruldu.  İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Rumeysa Deniz Kaya, Diril kuzenlerin karakoldaki deftere 11 Mayıs 1994 tarih ve 18-19 sıra numarası ile kaydedildiğini, 14 Mayıs 1994'te ise Uludere Jandarma Karakolu'na sevk edildiğini belirtti. Çocuklarının gözaltına alındığını öğrenen ailelerin, Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu, İlyas Diril'in yaşı küçük olduğu için hemen serbest bırakıldığını, 193 sıra numarası ile gözaltı kaydı yapılan 16 yaşındaki Zeki Diril'in ise ifadesi alındıktan sonra aynı gün akşama doğru serbest bırakıldığını iddia ettiğini söyledi.

TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANDI 
1995 yılında, Zeki ve İlyas'ı gözaltında gördüğünü söyleyen bir tanığın, Diril kuzenlerin işkence gördüğünü ve "helikoptere bindirilip, bir yerde atıldığını duyduk' dediğini belirten Kaya, yapılan soruşturma başvurularının takipsizlik kararıyla kapatıldığını ifade etti. Kaya, "Bunun üzerine Zeki Diril'in babası Apro Diril, AİHM'e başvurdu ve başvuru sonucu ihlal kararı verildi" dedi.

HAKKARİ
İHD ve kayıp yakınları, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde ise, eylemlerinin 176'ncısını gerçekleştirdi. Sanat Sokağı'nda yapılan eylemde, 9 Mayıs 1994 tarihinde gözaltına alındıktan sonra katledilen Namık Erdoğan'ın akıbeti soruldu. 

Açıklamayı yapan İHD Yönetici Ozan Akbaş, Namık Erdoğan'ın Sağlık Bakanlığı bünyesinde yapılan ihalelerde bazı usulsüzlükler tespit ettiğini ve akabinde bu ihaleleri iptal ettirdiğini kaydetti. Akbaş, Erdoğan'ın 8 Mayıs 1994 tarihinde en son bir lokalde görüldüğünü ve 10 Mayıs 1994 tarihindeyse Kırıkkale sınırları içerisinde katledilmiş halde bulunduğunu söyledi. 
 
AYHAN ÇARKIN'IN İFADELERİ
Kırıkkale Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmaya değinen Akbaş, 11 Şubat 1999'da görevsizlik kararı verilen dosyayının Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı'na gönderildiğini ve 23 Eylül 1999'da da takipsizlik kararı verildiğini söyledi. Erdoğan'ın katledilmesi ile ilgili olarak yıllar sonra Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, savcılıktaki ifadesinde "Ahmet Demirel grubunda daha doğrusu ona yakın çalışan Samsunlu olarak bildiğim Özel Harekât kökenli Sait Yıldırım tarafından gözaltına alındığını biliyorum" dediğini hatırlatan Akbaş, Erdoğan'ı katletme suçundan yargılanan 17 devlet görevlisinin de yargı eliyle aklandığını söyledi.