Katliamda ölümsüzleşenler Dersim'de anıldı

Bakanlar Kurulu kararıyla Dersim halkına yönelik 4 Mayıs 1937'de başlatılan katliamın 88. yılında Dersim'de anma etkinlikleri düzenlendi. Yapılan açıklamalarda, katliamla yüzleşme çağrısı yapıldı.
Dersim katliamının 88. yılında Dersim'de çok sayıda etkinlik düzenlendi.
İlk olarak Gola Çeto'da katledilenler anıldı. Gulbanglarla başlayan anmada çereğlar uyandırıldı. Anmaya, Türkiye Alevi Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanları Kadriye Doğan ve Zeynel Kete, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Halklar ve İnançlardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Orhan Çelebi'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum temsilcisi ve halk katıldı.
PSAKD yöneticisi Zülfü Çavuş, Dersim katliamıyla devletin yüzleşmesi gerektiğini söyledi, eşit yurttaşlık hakkının tanınması çağrısında bulundu.
SEKASUR'DA KATLEDİLENLER ANISINA 40 FİDAN DİKİLDİ
Dersim'in Hozat ilçesinin Bargini köyündeki Sekasur mevkiinde de anma etkinliği düzenlenerek, Ağuçan Ocağı'ndan katledilen Aleviler anısına 40 fidan dikildi.
Ardından Dersim kent merkezinde Sanat Sokağında bir araya gelen kitle yasın sembolü siyah pankartla Seyit Rıza Meydanına yürüyüş düzenledi.
Saygı duruşunun ardından söz alan Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Başkanı Ali Rıza Bilir, Dersim katliamında 10 binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, başta kız çocukları olmak üzere akıbetleri öğrenilemeyen binlerce insan olduğunu hatırlattı. Sürgünleri hatırlatan Bilir, katliamın ardından kültürel asimilasyonun devreye konulduğuna dikkat çekti. "Dersim'in birçok yerinde yolumuzun rehberliğini yürütmekte olan ocak evlatları katledilerek ve ocaklar sistemi vurularak halkımız hem toplumsal çözülüş hem de inançsal kimliğinden koparılma sürecine konulmuştur. Yasaklar ve asimilasyonu esas alan politik ve eğitim müfredatıyla halkımızın tüm birikimlerinin iradesi anlamına gelen dilimizle yok oluş sürecine sokulmuştur" diyen Bilir, Seyit Rıza, Ali Şer, Ana Zarife'yi andı. Bu toprakların kadim halklarından biri olduklarını söyleyen Bilir, saygı ve kabul görmek istediklerini belirterek, "Ve dünyadaki benzer örnekleri üzerinden tarihle yüzleşme çağrısında bulunuyoruz" diye ekledi.
ERÇE: KATLİAMLA YÜZLEŞİN
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe de, sorunların çözümünün katliamlarla yüzleşmekten geçtiğinin altını çizerek, "Bugün yaşadığımız bütün olumsuzlukların, kirlenmenin, çürümenin, demokrasiden, adaletten yoksul oluşumuzun en temel nedeni tarihle yüzleşememektendir. Bu yüzleşmeyi gerçekleştiremezsek, adalete, demokrasiye ve barışa ulaşabilme şansımız yoktur" dedi.
ÇELEBİ: KATLİAMIN SORUMLULARI HESAP VERMELİ
Emek Partisi Dersim İl Başkanı Ergin Tekin'in de söz aldığı anmada konuşan ESP MYK üyesi Orhan Çelebi, yaşanan katliamların sorumlularının hesap vermesi gerektiğini söyledi. Sivas katliamı faillerinin Cumhurbaşkanı tarafından affedildiğini hatırlatan Çelebi, "Dersim katliamının üzerinden 88 yıl geçmiş olmasına rağmen acımız ilk günkü gibi taze. Faillerden hesap sorulmadan üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu Eşbaşkanı Yüksel Mutlu, konuşmasına Sırrı Süreyya Önder'in yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı. Soykırım olarak adlandırdıkları 88 yıllık dinmeyen bir acıdan söz ettiklerini belirten Mutlu, Seyit Rıza'nın; "Ayıptır, günahtır, zulümdür, evladı Kerbelayız" ve "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu, ben de sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun" sözlerini hatırlatarak, "Bu iki cümlede vahşetin anlamı var. Orada mücadele var, direniş var, soykırım var ve bu mücadeleyi sürdüren ardılları var" dedi. Yüzleşme olmazsa Türkiye'de bir demokrasiden söz edilemeyeceğine dikkat çeken Mutlu, "Bugün Sırrı Süreyya Önder'in de öncülüğünü ettiği, İmralı heyeti içinde yer aldığı ‘Barış ve demokratik toplum' çağrısının meali budur. Bizler bunun mücadelesini büyütmek zorundayız. Aksi halde sadece 15 Kasım'da ya da 4 Mayıs'ta buraya temsili olarak gelmek yetmiyor. Eşit yurttaşlık olana, Kürtler ve Aleviler, Ermeniler, Süryaniler, Türkler, farklı inançlar, tüm halklar eşit ve özgür olana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kürt sorunun çözümü budur" diye konuştu.
Açıklamada, Avrupa Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat ve DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete de söz aldı.