'Geminin gerçek sahipleri olarak ortak mücadele edelim'

İstanbul'da iş bırakan kamu emekçileri, "Hepimiz aynı gemideyiz" diyenlere karşı 'Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz' diyerek ortak mücadele etme çağrısı yaptı.
Kamu emekçileriyle hükümet arasında süren toplu sözleşme görüşmelerinde sefalet zammı dayatmasına karşı bir günlük iş bırakan kamu emekçileri, Kadıköy'de bulunun Rıhtım Meydanı'nda açıklama yaptı.
Açıklamaya, KESK'e bağlı sendika üye ve yöneticileri ile DİSK'e bağlı Limter İş Sendikası Kanber Saygılı da katıldı. "Emekli maaşına yapılan sadaka zammına hayır, AKP al zammını başına çal", "Satış sözleşmesine hayır, insanca yaşayacak bir ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek, demokratik bir ülke istiyoruz" pankartlarının taşındığı açıklamada, "Genel grev genel direniş", "İnsanca yaşamak istiyoruz" ve "AKP zammını al başına çal" sloganları atıldı.
KAMU HİZMETLERİNİN ÖZEL SEKTÖRE DEVREDİLMESİNE TEPKİ
Basın metnini okuyan Hüsniye Arapoğlu, sadece kamu emekçilerinin değil, halkın nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir kamu hizmeti alma hakkının yıllardır yok sayıldığını belirtti. "Yıllardır uygulanan üretime değil, borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir model kurdular. Emek karşıtı, sermaye yanlısı bu modelde kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar kısıldıkça kısıldı. Kamucu anlayışta, sosyal devlette koskoca gedikler açıldı" diyen Arapoğlu, kamu hizmetlerinin özel sektöre devredilmesine tepki gösterdi.
'TİS OLDUBİTTİYE GETİRİLMEMELİ'
"Bunun bedelini de söndürülemeyen yangınlarla, her gün bir yerde ortaya çıkan sellerle, felaketlerle hepimiz ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz. Bu modelde biz kamu emekçilerinin payına ise düşük maaşlarla, güvencesiz, angarya çalışma, çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet düştü" diyen Arapoğlu, 4 milyon kamu emekçisi ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinin oldubittiye getirilmesini istedi.
TEKLİFTE HİÇBİR HAK YOK
Hükümetin verdiği teklifte "İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı", "18 bin 680 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğin taban aylığına ve emeklilerin mevcut aylıklarına yansıtılmasına ilişkin bir adım var mı", "Tüm ek ödemelerin taban aylığına yansıması var mı" diye soran Arapoğlu, kira yardımı, Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesi, ücretsiz servis, yemek, ulaşım taleplerinin teklifte olmamasına tepki gösterdi.
'AKP VERGİ YÜKÜNÜ EMEKÇİLERE YIKIYOR'
Ortada toplu sözleşme olmadığını kaydeden Arapoğlu, "4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluk ile 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalet ile tehdit vardır" dedi. Vergi, harç ve cezaların yüzde 44, tüm vergileri ortalama yüzde 70 arttırıldığını belirten Arapoğlu, "Sermayeye, patronlara teşvik üstüne teşvik vermeye, vergilerini affetmeye, faizden beslenen bir avuç asalak takımına dünyanın en yüksek faizini ödemeye devam ediyorlar. Tüm vergi yükünü bizlerin, halkın sırtına yıkıyorlar" diye kaydetti.
MEMUR SEN'E UYARI
Bakanın "Talep ettiğiniz rakamları verirsek ekonominin, bütçenin dengesi bozulur" dediğini ifade eden Arapoğlu, MEMUR-SEN'e seslenerek, "Kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeyi, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeyi aklından bile geçirmesin" dedi. "Bu teklife karşı yapılacak olan şey birkaç puanlık maaş artışını esas alan müzakere değil, mücadeledir" diyen Arapoğlu, "hak verilmez mücadele ile alınır" ilkesiyle mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.
MÜCADELE ÇAĞRISI
Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, "Hepimiz aynı gemideyiz" diyenlere karşı "Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz" diyerek ortak mücadele etmenin gerekliliğine değinen Arapoğlu, mücadeleyi büyütmeye çağrısı yaptı.