ESP: Sınırları yıkalım, sınırsız bir dünya kuralım
Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla açıklama yapan ESP, "Emperyalist kapitalist pazar sınırlarından başka bir şey olmayan ulus-devlet sınırlarını ihlal etmek suç değil, haktır. Sermayeye sınırsız dünya yaratılırken ezilenler olarak sınırlara tabiiyeti tanımamak bir görevdir" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Halklar ve İnançlar Komisyonu, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla "Sınırları yıkalım, sınırsız bir dünya kuralım" başlıklı açıklaam yayınladı.
Emperyalist kapitalist sistemin savaşlarla, sömürgecilikle, ekolojik yıkımla dünya halklarına en azgın sömürü, kan ve gözyaşı getirmeye devam ettiği vurgulanan açıklamada, "Tüm dünyada emperyalist güçler ve işbirlikçi rejimlerin önayak olduğu paylaşım rekabeti, tetiklenen bölgesel çatışma, savaş ve işgaller halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkını gasp ediyor; topraklarını, toplumsal varoluş alanlarını yaşanmaz hale getiriyor ve yersiz yurtsuz bırakıyor" denildi.
Resmi verilere göre 120 milyonu aşkın insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekilen açıklamada, "Emperyalist ülkelere ve Türkiye gibi çeper ülkelere doğru akan iş, güvenli yaşam arayışındaki halklar gittikleri yerlerde de ırkçı, faşist uygulamalarla maruz kalıyor. Göçmen, mülteci düşmanlığı üzerinden faşist, ırkçı partiler, gruplar örgütleniyor" diye belirtildi.
Dünya Mülteciler Günü’nde, göçmenleştirilen tüm halklara eşit yurttaşlık hakkı talebini yineleyen ESP, emperyalist talan politikalarıyla mültecileştirilecek halklara "Asıl düşmanımız göçmenler değil, emperyalist, işbirlikçi sermaye ve iktidarıdır. Göçmen/mülteci emeğini ucuz işgücü olarak sömürerek palazlanan patronlara karşı ancak birlikte mücadele ile baş edilebilir. Irkçılık, nefret söylemi ve linç kampanyaları sadece ve sadece egemenlerin çıkarlarına hizmet eder. Fabrikada, mahallede, okulda, işyerinde göçmenlerle sınıf kardeşliği temelinde yaklaşmak görevimizdir. Devletin, kötü muamele, keyfi sınır dışı etme, tehdit ve baskı, hukuk dışı uygulamalarına karşı mücadele etmeliyiz. Göçmen kadınların ve LGBTİ+ bireylerin hem cinsiyetçi, hem ırkçı, hem de erkek şiddetine karşı savunmak kendi eşitlik ve özgürlük mücadelemizin bir parçasıdır. Emperyalist kapitalist pazar sınırlarından başka bir şey olmayan ulus-devlet sınırlarını ihlal etmek suç değil, haktır. Sermayeye sınırsız dünya yaratılırken ezilenler olarak sınırlara tabiiyeti tanımamak bir görevdir." diye seslendi.