Ekin İsyan: Suruç'ta ölümsüzleşenler başından beri bu devrimin parçasıydı
Rojavalı komünist gençler, 10 yıl önce "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" şiarıyla Kobanê'yi inşa için yola çıkan SGDF'li gençlere dönük katliam saldırısında ölümsüzleşen 33 düş yolcusunu anmak için kampanya başlatıyor. Kampanyaya ilişkin ETHA'ya konuşan CKŞ Sözcüsü Ekin İsyan, kampanyanın hedefini, "SGDF'li yoldaşlarımızın irade ve kararlılığını, Pirsûs katliamının 10. yılında bu sefer şehitlerimizi anarken ortaya koymaktır" şeklinde açıkladı.
Politik islamcı, barbar DAİŞ çetesinin kuşatmasına karşı Kobanê savunmasına güç veren ve ardından "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" şiarıyla Kobanê'ye gitmek üzere kampanya başlatan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısına uyarak yola çıkanlara dönük büyük bir katliam saldırısı yaşandı.
Kobanê'ye geçmek için Urfa'nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezinin bahçesinde son hazırlıklarını yapan SGDF'liler ve çağrıya uyan gençlere dönük 20 Temmuz 2015 günü DAİŞ çetesinin bombalı katliam saldırısında 33 düş yolcusu ölümsüzleşti. Yüzlerce kişi yaralandı. Kobanê'yi yeniden inşa kampanyası ve Suruç katliamının üzerinden 10 yıl geçti.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan tarihinde, gençlik kitlelerine yönelmiş en kanlı saldırılardan biri olarak tarihe geçen Suruç katliamıyla, 2014 yılında yapılan MGK toplantısında alınan "çöktürme planı" kararları uygulanmaya başlandı.
Katliamın 10. yılında, Suruç'ta ölümsüzleşenlerin ulaşmayı hedeflediği Rojava'dan Devrimci Komünist Gençler (CKŞ) 13 Haziran'da startını verecekleri bir kampanya başlatıyor. CKŞ Sözcüsü Ekin İsyan ile Rojavalı komünist gençlerin başlatacağı kampanyayı konuştuk.
KAMPANYAMIZI ZİLAN YOLDAŞIN ŞEHADET YILDÖNÜMÜNDE BAŞLATIYORUZ
Suruç katliamının 10. yılında başlatacağınız kampanyanın hedeflerini, çalışmalarınızın kapsamını anlatır mısınız?
Bu yıl Pirsûs katliamının 10. yıl dönümü olduğundan özel olarak bir yoğunlaşma içindeyiz. "10. yılında Pirsûs şehitlerinin bayrağı gençlerin elinde yükseliyor" şiarıyla, yarın Zilan yoldaşın şehadet yıldönümünde kampanyamızı başlatıyoruz. Şehit Zilan, Pirsûs katliamı sonrasında Kobanê'de CKŞ saflarına katılmış, şehit düştüğü tarihe kadar da aralıksız olarak Pirsûs şehitlerinin anılarına layık bir devrimci mücadele ortaya koymuştu. Bu sebeple de bizler 13 Haziran'da şehit Zilan'ın biz Rojavalı gençlere verdiği perspektifle kampanyamıza başlıyoruz.
BU DİRENİŞ ROJAVA GENÇLİĞİNİN ORTAK MİRASI
Kampanyamızın hedefi; "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" şiarıyla yola çıkan SGDF'li yoldaşlarımızın irade ve kararlılığını, Pirsûs katliamının 10. yılında bu sefer şehitlerimizi anarken ortaya koymaktır. SGDF'nin yanı sıra Özgür Genç Kadın'daki yoldaşlarımızın Rojava devrimini daha en baştan bir kadın devrimi olarak görüp bu doğrultu sahiplenmeleri de çok değerlidir. Yıllar geçse de ne zulmün, ne de zulme karşı direnişin unutulmayacağını, bu direnişin de tüm Rojava gençliğinin, Rojava devriminin ortak mirası olduğunu var gücümüzle herkese anlatacağız.
33 şehidimize atfen 33 farklı eylem, anma, etkinlik, panel planımız var. Bu süreç içinde turnuvalardan, şiir yarışmalarına, şehit yoldaşlarımızın hatıralarından oluşan müze çalışmasına kadar geniş bir yelpazede eylem takvimimiz olacak. Kampanyanın son gününde ise Kobanê'ye doğru yola çıkacağız. Ve Kobanê'de anma etkinliğimizle kampanyamızı sonlandıracağız.
SOSYALİST GENÇLER KÜRT'ÜN KÜRT'TEN BAŞKA DOSTLARI OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Türkiye ve Kuzey Kürdistan'dan Kobanê'ye gitmeyi hedefleyerek yola çıkan ve katliam saldırısına uğrayan sosyalist gençlerin enternasyonalist dayanışma ruhuyla başlattıkları kampanyanın Rojava'daki halklar bakımından anlamı neydi?
O günün koşullarıyla düşünürsek, varlık yokluk mücadelesi veren bir savaşın devrimci tarafı olmanın manası büyüktür. Onlar elbetteki başından beri bu devrimin bir parçasıydılar. El Nusra'ya karşı Serêkanîyê'yi, DAİŞ'e karşı Kobanê'yi beraber savunmuştuk, birdik. Bu bilinçle beraber inşa için yola çıkmışlardı. Neticede SGDF bu kampanyasını başlattığında dünya halklarının bir kısmı daha haritada Rojava'nın yerini bilmiyordu. Fakat SGDF'nin başlattığı kampanya ve sonrasındaki katliama rağmen dur durak bilmeyen mücadele azmi ve gençlik örgütlerini birleştirmedeki başarısı başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarımız açısından büyük bir onur kaynağı olmuştu. Kürt'ün Kürt'ten başka dostları olduğunu gösteren sosyalistlerin, Rojava devrimini en baştan şehitler vererek savunmaya girişmesi, halklarmızın pek çok duygusunun da yeniden inşasının yolunu açtı.
Herşey bir yana, Kürt halkı haklı mücadeleleri, devrimin savunulması için uzaklardaki gençlerin bile ellerinden ne geliyorsa yaptığını görünce çok devrimlerine daha fazla siper olmaya başladılar.
ENTERNASYONALİST DAYANIŞMA SINIRLARI YIRTIP ATTI
Sosyalist gençlerin enternasyonalist dayanışmasının yanı sıra; sosyalist yurtsever genç arkadaşlarımızın bu kampanya ve sonrasındaki duruşu, Kürdistan'ı parçalayan sınırları anlamsızlaştırdı. O sınırları yırtıp attı. Kobanê direnişinden Tişrîn direnişine kadar sayısız çatışma ve savaş yaşayan Rojava'daki halklarımız, sosyalist gençlerden gördükleri dayanışma sonrasında ne olursa olsun bu savaşlarda yalnız kalmayacaklarını görmüş oldu. Bu enternasyonalist dayanışma dünyanın dört bir yanından farklı uluslardan halklardan kişilerin Rojava'ya gelmesine, savaşmasına, çeşitli şekillerde devrime katkı sunmalarının da yolunu açtı. Burada enternasyonalistlere karşı halkımızın baştaki yabancı yaklaşımları sonrasında büyük bir saygı ve sahiplenmeye dönüştü. Hala bügün de Rojava'daki halklarımızın hem Pirsûs şehitlerine hem de onlarla dayanışmak için buralara gelen devrimcilere, savaşçılara saygısı, sevgisi, çok büyüktür.
DEVRİMİN ASKERİ GÜCÜ DOST-DÜŞMAN TARAFINDAN CİDDİYE ALINACAK NOKTAYA GELDİ
Aradan geçen 10 yılda devrimin inşası ve savunulması söz konusu olduğunda ne tür gelişmeler yaşandı? Burada gençlerin rolü nedir?
10 yılda reddedilen Kürtlerin statüsü bugün diplomasi masalarında kabul edilip, muhatap alınır hale gelmiştir. 10 yılda sayısız savaşta iradesini ortaya koyan devrimin askeri gücü bölgedeki dost-düşman bütün kuvvetler tarafından ciddiye alınacak bir noktaya gelmiştir. 10 yılda, çevre coğrafyalarda ne zaman bir katliam, siyasi bir kriz ya da zulüm olsa halkların ilk olarak güvenli bir sığınak olarak gördükleri yer Rojava toprakları olmuştur.
10 yılda devrimimiz kadın kazanımları ve pek çok konuda artık hiçbir şekilde tartışılmaya açık olmayan kazanımlar elde etmiştir. Yine kadınlar askeri yapılarından, eşbaşkanlık sistemindeki konumlarına kadar, kültür sanat alanındaki çalışmalarından siyasete kadar toplumun itici gücü olmuştur. 10 yılda Efrîn ve Serêkanîyê gibi iki şehrimiz işgal edilmesine rağmen halklarımız devrime sırt çevirmemiş bu alanların geri alınması için devrimin taktik ve stratejik hamlelerini sahiplenmiştir. Ve bu yolda şehitler vermiş, savaşmış, hesap sormuştur.
DEVRİMİMİZ EKSİKLERİNE RAĞMEN VARLIĞINI KORUDU
Geçtiğimiz 10 yıl içinde elbette pek çok eksiklik de olmasına rağmen devrimimiz varlığını korumuş ve sürdürmüştür. Emperyalist devletlerin Ortadoğu'yu yeniden paylaşma hamlelerine direnen halklarımız öz gücüne dayanarak devrimimizi bugünlere getirdi.
DEVRİMİN SAVUNULMASI VE İLERLETİLMESİNDE MOTOR GÜÇ GENÇLİKTİR
Biz Devrimci Komünist Gençler'in yapması gereken çok şey olduğu açıktır. Bölge gerici devletlerinin eliyle Rojava'ya sokulan uyuşturucuyu kökünden kazımamız gerekiyor. Özel savaşın pek çok etkisinin yanı sıra özellikle kültürel alandaki etkilerine karşı güçlü bir mücadele yürütmemiz gerekmektedir. Özellikle genç kadınların toplumsal cinsiyet rollerinden çıkıp devrim saflarına katılması bizler için çok önemlidir. Devrimin savunulması ve ilerletilmesindeki motor güç gençliktir.
GENÇLERİ, SOSYALİST YURTSEVERLİK ÇİZGİSİNDE DERİNLEŞTİRMELİYİZ
Marksist leninist komünistlerin Rojava devriminin kızıl yanını güçlendirmesindeki en dinamik güç de gençliktir. Bu sebepten dolayı yapılacak işler, mevcut olan rollerin öneminden kaynaklı büyüktür. Gençleri, büyük emekler vererek sosyalist yurtseverlik çizgisinde derinleştirmek ve bu doğrultu da güçlendirip devrimci değerlerle kuşatmak bir zorunluluktur.
Bu hedefler doğrultusunda 10. yılında Pirsûs şehitlerini anmak için başlattığımız kampanyada, onların anılarına ve amaçlarına sımsıkı bağlı kalarak, rolümüzün gerekliliklerini hakkıyla yapmak için var gücümüzle emek vereceğiz.