'Daire benim, tapu benim iki daire verip binlerce borcun içine sokacaklar'

Topağacı Mahallesinde evleri için direnenlerden işkenceli polis saldırısı, çilingirle kapısı açılan evlerin elektrik, doğalgaz ve suyunun kesilmesi, halkın evinden edilerek borç batağına sürüklenmek istenmesine dikkat çeken Tekrec, "Devlet budur işte. Gelip diyorlar ki kentsel dönüşüm. Yalan söylüyorlar, hepsini satmışlar. Daire benim, tapu benim ama iki daire verip beni binlerce borcun içine sokacaklar. Yok öyle yağma. Biz de bu gece kondular yerine iyi dairelerde kalmak isterdik ama borçlanmaktansa yerimizde kalırız. Devlet de bunu bilmeli ve bu zulme son vermeli" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un Ümraniye ilçesine bağlı Topağacı Mahallesi, 4 Mart 2024 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından "rezerv yapı alanı" ilan edilmiş, 24 Temmuz 2025'te ise elektrik, su ve doğalgaz gibi temel altyapı hizmetleri kesilmişti. Hukuki süreç belirsizliğini koruyorken, 172 yer için yıkım kararı alındı. Şu ana kadar bölgede 73 ev yıkılmış durumda. Son olarak 11 Ağustos 2025 sabahı erken saatlerde çevik kuvvet ve belediye zabıta ekipleri eşliğinde yıkım ekipleri mahalleye girerek bazı evleri kepçelerle yıktı. Mahalleli, dava sonuçlanmadan yapılan bu yıkıma direniyor.
Bir günü geçirdiğimiz mahallelide halkla görüştük, yaşanan yıkımı belgeledik. ETHA'ya konuşan mahalleli rantsal dönüşüme karşı olduklarının altını çizdi.
'ENGELLİ ÇOCUĞUMA BİBER GAZI SIKTILAR'
Yıkımın ne zaman yapılacağını haber vermeden sabahın erken vakitlerinde yapılan ani baskınlarla öğrendiklerini ifade eden mahalle sakinleri, çevik kuvvet polisi ve zabıtanın şiddetine maruz kaldıklarını ifade etti. Mahallede oturan Handan Yolcu yıkım için gelen ekip tarafından maruz kaldıkları şiddeti şöyle aktardı: "Birden bire kapıyı bastılar. Engelli çocuğumu görürlerse biraz merhamet ederler diye düşündüm. Ama maalesef biber gazı sıktılar. Çocuğum on gün boyunca doğru düzgün yemek yiyemedi. Hiç merhamet etmediler. Eşim de kalp hastası, bu durum karşısında baygınlık geçirdi. Ona da biber gazı sıktılar."
'ÇOCUĞUM NEDENİYLE BANA EV VERMİYORLAR'
Kentsel dönüşüme karşı direnenleri yerinden etmek için elektrik, doğalgaz ve su kesiliyor. 20 gündür su, elektrik ve doğalgazın kesildiğini ifade eden Yolcu, "Bu sıcak havada soğuk su lazım, duş almak lazım. Benim yüzde yüz engelli çocuğum var. İlaçlarının dolapta olması gerekir. Elektrik yok, su yok, doğalgaz yok. Engelli çocuk olduğu için de bana ev vermiyorlar. Ben nereye gideyim? Komşumuz bir uzatmalı kablo çekti. Ondan alıyoruz elektriği. Çok mağduruz. Böyle eziyet olmaz ki" dedi.
'20 GÜNDÜR SU, ELEKTRİK, DOĞALGAZ YOK'
Evi yıkılan Muzzez Ambar da, "Eşimin kalp hastalığı ile mücadele ederken şimdi de başımıza kentsel dönüşüm adı altında böyle bir şey çıktı" diyerek tepkisini dile getirdi. Ambar, "20 gündür bizim suyumuz, doğalgazımız ve elektriğimiz yok. Bizler evde yokken yapılıyor bunlar. Kapımızı çilingirle açıp yapıyorlar. 20 gündür sefalet içinde yaşam için mücadele veriyoruz. Bir insan üç gün susuz kalır mı? Bizim evimizde hiç suyumuz yok. Ayrıca mahkemelerimiz daha devam ediyorken yapılıyor bize bunlar" ifadelerini kullandı.
'DEVLET BU ZULME SON VERMELİ'
27 yıldır mahallede oturduğunu, evin tapusunun kendisine ait olduğunu belirten Halime Tekrec, 12 bin lira maaş aldığını bununla da başka bir yerde geçinemeyeceğini ifade etti. Sabahın köründe yüzlerce polisle mahallelerinin basılmasına tepki gösteren Tekrec, "Devlet budur işte. Gelip diyorlar ki kentsel dönüşüm. Yalan söylüyorlar, hepsini satmışlar. Daire benim, tapu benim ama iki daire verip beni binlerce borcun içine sokacaklar. Yok öyle yağma. Biz de bu gece kondular yerine iyi dairelerde kalmak isterdik ama borçlanmaktansa yerimizde kalırız. Devlet de bunu bilmeli ve bu zulme son vermeli" ifadelerini kullandı.
'HALKA YALAN SÖYLÜYORLAR'
Son olarak konuştuğumuz Turgay Kutlu, iki yıl önce halka imzalatılan muvafakatname ile şu an imzalatılmak istenen sözleşme arasında farkın olduğunu, yeni sözleşmeyle halkın haklarının yarısından çoğunu ellerinden almak istediklerini belirterek belediyenin halka yalan söylediğini ifade etti. Kutlu, şöyle devam etti: "Halka yüzde elli diyorlar ama sözleşmede, 'inşaat anında proje değişebilir ve bunda da vatandaş hak sahibi değildir' diyor. Bunun örneğini Hekimbaşı'nda gördük. 7 kat dediler sonra projeyi değiştirip üç kat üstüne attılar. Oradaki vatandaş davacı oldu ve buradan hakkını aldı. Bunlar bunu yaşadığı için bu olaya meyil olmasın diye sözleşmeyi değiştirip böyle maddeler koydular. Eski sözleşmede borçlanma kısmı maliyeti kısmındaydı. Yeni sözleşmede satış fiyatından borçlandırılacak. TEFE TÜFE'ye göre de her yıl borç artacak. Şimdiki sözleşme böyle bir sözleşme. Burada yaklaşık 60 küsur hane bu şartlar altında itiraz edip dava açtık. Sözleşmede ucu açık maddeler var. Bunların bir netliğe kavuşmasını istiyoruz."
'İSMET YILDIRIM KİMSEYİ MUHATAP ALMIYOR'
Muhatap alınmak istediklerini belirten Kutlu Belediye Başkanı İsmet Yıldırım'ın hiç kimseyi muhatap almamasına tepki gösterdi. Kutlu, "Belediye başkanı buraya geldiğinde insanlar bir şey istediğinde elinin tersiyle itti. Haklarını arayan kadınlara, 'başındaki baş örtüsünden utanmıyor musun sen' diye konuşmalar yaptı. Böyle bir kibirle yaklaşıyor buradaki vatandaşa. Buradaki vatandaşı niye muhatap almıyorsun? Niye sabahın altısında şafak operasyonu yapar gibi geliyorsun? Niye 15-20 evin elektriğini kesip, insanlara biber gazı sıkıp, darp edip polisle vatandaşı karşı karşıya getiriyorsun?"
'YANDAŞ MEDYANI AL GEL'
İsmet Yıldırım'ın evlerini terk etmek istemeyen mahalleliler için kullandığı "provokatör" kelimesine tepki gösteren Kutlu, "Çıkmışsın yandaş medyana diyorsun ki, 'orada teröristler, provokatörler var, yalan konuşuyorlar, biz gayet şeffafız.' Buyurun gelin İsmet Yıldırım. Topağacı mahallesi sizden daha şeffaf. Yandaş medyanızı ve tüm avukatlarınızı da alın gelin. Burada daha şeffaf olalım o zaman. Öyle sadece kendi yandaş medyanı getirip 'ben şeffafım' demekle olmuyor bu işler" ifadelerini kullandı.
Milletvekillerine seslenen Kutlu, yaşadıklarını Meclis'te gündemleştirmelerini, yanlarında olmasını istedi.