ÇHD: Polis saldırısı bizi yolumuzdan vazgeçiremez

ÇHD İstanbul Şubesi, avukat Direnç Yüksel'e yönelik polis saldırısı nedeniyle basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Avukat Ebru Timtik'in bizlere öğrettiği avukatlık pratiğinden bir adım geri atmayacağız. Halen tutsak olan üyelerimiz ve yöneticilerimiz, sürekli yenisi eklenen soruşturma ve dava tehditleri bizi savunma geleneğimizden caydıramayacaktır" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, avukat Direnç Yüksel'in kendini "istihbarat görevlisi" olarak tanıtan kişiler tarafından tehdit edilmesine ilişkin İHD İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi.
"Avukatlara yönelik tehdit ve baskılara son. Avukat Direnç Yüksel yalnız değildir" pankartı açılan açıklamada basın metnini okuyan Balım İdil Deniz, Yüksel'e yapılan saldırının avukatlara ve savunma mesleğine yapıldığını belirterek, "İstanbul'da güpegündüz bir avukat takip ettiği davalar nedeniyle tehdit edilmekte ve önü kesilmektedir. Yine ülkemizde avukatlar yandaş basın kuruluşları tarafından hedef gösterilmekte, tutuklanacakları ilan edilmektedir" dedi.
BU SALDIRILAR İLK DEĞİL
İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın tutuklanma kararına değinen Deniz, bu saldırıların aynı zamanda halkın savunma hakkına da saldırı niteliğinde olduğunu kaydetti. "Takip ettiğimiz dosyalar ve avukatlık pratiğimiz karşısında müvekkillerimizin savunmasız bırakılması ve etkin bir hukuki yardımdan mahrum edilmeye çalışılması iktidarın hedefidir" diyen Deniz, Çağdaş Hukukçular Derneği olarak geçmişten beri polis saldırısı altında olduklarını ifade etti.
'EBRU TİMTİK'İN YOLUNDAN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
Deniz, "Direnç Yüksel nezdinde yapılan bu tehdit; edilen kadınların, LGBTİ+'ların, ezilenlerin, sosyalistlerin, devrimcilerin, madencilerin, işçilerin ve halkın avukatlığını yapıyor oluşumuzdur. Esas hedef devrimci avukatlık pratiğidir. Ne yapılırsa yapılsın; Avukat Ebru Timtik'in bizlere öğrettiği avukatlık pratiğinden bir adım geri atmayacağız. Halen tutsak olan üyelerimiz ve yöneticilerimiz, sürekli yenisi eklenen soruşturma ve dava tehditleri bizi savunma geleneğimizden caydıramayacaktır" dedi.
"Bugüne dek hiçbir tehditle, hiçbir baskıyla korkup sinmedik. Avukatlık pratiğimizi, savunmanlığını yapacağımız kişileri, takip edeceğimiz davaları kimseye sormadık, bundan sonra da soracak değiliz" diyen Deniz, avukatlık mesleğinin onurunu savunmaya devam edeceklerini kaydetti.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Daha sonra söz alan avukat Direnç Yüksel, yapılan polis saldırısının toplumsal muhalefete ve avukatlık mesleğine yönelik olduğunu belirterek, "Bu münferit bir olay değildir. Son süreçte müvekkille bağdaştırılmak, müvekkille aynı şekilde suçlanmak artık bu ülkenin gerçeği" dedi. "Ne düzeyde ses yükseltirsek, bu saldırılar o düzeye püskürtebiliriz" diyen Yüksel, kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı.
'UCUNDA ÖLÜM OLSA DA VAZGEÇMEYECEĞİZ'
ÇHD Genel Sekreteri Çiğdem Akbulut ise 2013 yılında dernek üyelerinin siyasi saldırılar nedeniyle tutuklandığını, 2016 yılında OHAL KHK'larıyla kapatıldıklarını ve 2017'de Genel Başkanları Selçuk Kozağaçlı'nın tutuklanmasını ve üyeleri Ebru Timtik'in bu saldırılara karşı isyan nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydetti. İşçilerin, emekçilerin, halkın ve devrimcilerin avukatlığını yaptıkları için saldırıların hedefinde olduklarını belirten Akbulut, "Ucunda ölümde olsa Ebru Timtik, Tahir Elçi gibi mücadelemizden vazgeçmedik. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
İstanbul Barosuna yapılan saldırıların bir kez daha birlikte olmanın zorunluluk olduğunu gösterdiğini ifade eden Akbulut, "Faşizm bir kez daha bize hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini söylüyor" dedi.
'ÇHD VE İSTANBUL BAROSU YALNIZ DEĞİLDİR'
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) adına konuşan Hüseyin Boğatekin ise, bu saldırıların avukatlık mesleğini susturmaya yönelik olduğunu belirterek, "ÇHD ve İstanbul Barosu yalnız değildir" dedi.
İHD adına konuşan Mehmet Kartal ise "Bu baskılar hiçbir zaman yolumuzdan vazgeçirmedi, bundan sonra da vazgeçirmeyecek" diye konuştu.