27 Mayıs 2025 Salı

ÇHD davası 21 Ekim'e ertelendi

Avukatlar Kozağaçlı, Timtik, Aslan, Yılmaz, Sevimli ve Aydın'ın yargılandığı davanın duruşması bugün görüldü. Duruşmada savcılık mütalaasını verdi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Onursal Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve avukatlar Barkın Timtik, Oya Aslan, Özgür Yılmaz, Güçlü Sevimli ve Gülvin Aydın'ın "örgüt propagandası" iddiasıyla yargılandığı davanın duruşma İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Avrupa baroları ve hukuk kurumlarından çok sayıda avukat duruşmayı takip için salonda hazır bulundu.

'SİZ HUKUKLA ÇALIŞMIYORSUNUZ'
söz alan Kozağaçlı, bozma kararına karşı beyanda bulundu. Kozağaçlı, mesleki faaliyetleri kapsamında katıldıkları basın açıklamaları, cenaze törenleri gibi eylem, etkinlikler gerekçesi ile isnat edilen örgüt propagandası iddasının suçlamasında zamanaşımı süresi dolduğunu söyledi. Kozağaçlı, "İstinaf mahkemesinin 18. Ağır Ceza Mahkemesine 'Becerip süresi içerisinde bir karar veremediniz bari basın yoluyla işlenmiş olabilir mi diye bir bakın da süreyi uzayın, dosyayı zamanaşımından kurtarın; ceza verin mutlaka' diye akıl vermiştir" dedi.  

Verilen cezayı yatıp bitirdiğini söyleyen Kozağaçlı, "Bu nedenle rahat konuşuyorum. Yüksek mahkeme kararını kabul etseniz de bana zararı yok, cezada indirim yaparsanız da bana yararı yok; ben zaten yattım. Kişisel ve hukuki fikrim, kararınızda direnin. Ama siz hukukla çalışmıyorsunuz" diye konuştu.

'DEVRİMCİLERİN KÖKÜ SAĞLAMDIR'
Tutsak Avukat Özgür Yılmaz, Yargılama sırasında AİHM, AYM kararlarından bahsettiğini ancak mahkemenin ilgilenmediğini söyledi. Şimdiki bozma kararının haklı olduğunu düşündüğünü söyleyen Yılmaz, "Bu kez de 'basın yolu" diyerek zamanaşımı ortadan kaldırılmaya çalışılıyor" diye ifade etti. Haklarında verilen kararlarla onları tutsak ettiğini belirten Yılmaz, "Tutsaklıkta hasta oluyoruz, yıllarca göremediğimiz yakınlarımızı kaybediyoruz, çocuklarımızı üzüyorsunuz; hapishanede bedeller ödüyoruz ama 1, 3, 5 yıl daha bizi tutsaklıkla hâlâ korkutamazsınız" diye konuştu.

'MEHMET AĞAR'I YARGILATTIK'
Bu kararların sadece öfkesini bilediğini söyleyen Yılmaz, "Bir gün hapishaneden çıktığımda hakkımızda bu kararları veren sizlerin yargılanması için elimden gelen her şeyi yapacağım. Koltuklarında gülerek hukuki ya da siyasi kararlar verenleri yargılattık; biz Mehmet Ağar'ı yargılattık. Eski hakimlerin bir kısmı hukuksuz kararlarının bedellerini ödüyor. Şimdikiler de ödeyecek. Bizim duruşumuz hiç değişmez. Devrimcilerin kökü sağlamdır. Devrimci avukatlar yenilmez. Kararı istediğiniz gibi verin, zaten kararı sizin verdiğinizi düşünmüyorum" dedi.

'BİN YILDA HAPİS VERSENİZ BİZİ PİŞMAN EDEMEZSİNİZ'
Aslan ise mahkemenin önceki yargılamayı bitirirken pişmanlık göstermedikleri için indirim yapmayacağını hatırlattı. Aslan, mahkemeye "Bizden pişmanlık bekliyorsanız beklemeyin. Pişmanlığı suçlulardan bekleyin" dedi. Yargının para biriminden daha hızlı değer kaybettiğini söyleyen Aslan, yargılamaların talimatla yapıldığını, suç çetelerinde hakim savcı oranı arttığına dikkat çekti. Halkın kendi adaletini kendisinin aradığını ifade eden Aslan, "Bunların sorumlusu biz miyiz? Onurunu korumayanlar kendi içlerinde hapishanede yaşıyor, ben hapishanede daha özgürüm. Meslektaşlarım Amasya, Soma katliamlarında adalet mücadelesini sürdürüyor. Genç meslektaşlarımız bizi ziyaret ediyor. Meslektaşlarımız tutuklanıyor, çıkıyor, pişman olmuyor. Benim özgürlüğüm artıyor, sizin dizdiğiniz duvarlar yıkılıyor." "Bin yıl da hapis cezası verseniz bizi pişman edemezsiniz. Onur duyuyorum yaptığım avukatlıktan. Siz pişmanlık istiyorsunuz ben haysiyetimi koruyorum" diye konuştu.

'BİZİM MÜCADELEMİZ İLE FAİLİ MEÇHULLERİ ÇIKARDIK'
Timtik beyanında, haklarında dijital materyallere dayanarak hüküm kurduklarını ama dijital materyaller hakkında gerekli hukuki prosedürleri yerine getirmediklerini ifade etti. Hükme ise prosedürleri yerine getirmiş gibi yazdıklarını söyleyen Timtik, "Bu bir çarpıtmadır" dedi. Adli tıp raporu hard diskler ile incelenen imajlar arasında eşleşme sağlanmadığını söylediğini ancak mahkemenin hükmünde eşleşmiş gibi yazıldığına dikkat çeken Timtik, "Yalan bu" diye tepki gösterdi. Ali Yıldız'ın toplu mezardan çıkarılmasını sağladığını söyleyen Timtik, "Bizim mücadelemizle çıkarıldılar toplu mezardan. Devlet hukuka uymak zorunda kaldı. Devlet hukuka uymalıdır. Bu memleketin her yerinde toprak altında isimsiz insanlar var. Faili meçhuller var. Devrimcileri faili meçhul cinayetlerle öldürülüp kimsesizler mezarlığına gömmüşlerdi. Çıkarttırdık, cenazesini teslim aldık. Ölümünden önce bize vekalet verip her şeyini emanet etmiş insanı öldükten sonra terk mi edecektik? Anayasayı ihlal ediyorsunuz. Bizim bunları dile getirmemiz silahlı terör örgütü propagandası mı" diye sordu. 

Son olarak savunma yapan Sevimli, "Hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kabul etmiyorum. Verilmesi gereken karar beraat kararı idi. Dosya hakkında yeterli araştırma yapmadınız, yapsaydınız vereceğiniz karar beraat olurdu" dedi.

Avukatların savunmalarının ardından savcılık mütalaasını verdi. Selçuk Kozağaçlı, Güçlü Sevimli ve Gülvin Aydın Savran hakkındaki suçlamaların zamanaşımından düşürülmesi, Barkın Timtik, Oya Aslan ve Özgür Yılmaz hakkında cezalandırmaları talep edildi.

Duruşma 21 Ekim"e bırakıldı.