Bakırhan: Meclis sorumluluk almalı

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Bakırhan, Meclis'te Kürt meselesinin demokratik çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesini önüne alan komisyonun artık hızlanması ve kurulması gerektiğini söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis'te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Sivas katliamının 32. yılı olduğuna dikkat çeken Bakırhan, "Bu katliam bize ayrımcılığın, inkarcılığın yarattığı acı sonuçları bir kez daha gösterdi. Madımak Oteli'nde alevler sadece bir binayı yakmadı; aslında bu toprakların birlikte yaşam umudunu yakmaya yeltendi" dedi.
'YANGINLAR İHMALLER SONUCU ÇIKIYOR'
İzmir, Manisa ve Antakya'da başlayan orman yangınlarına dikkati çeken Bakırhan, yangınların ihmaller sonucu ortaya çıktığını söyledi. Bakırhan, "Yıllardır orman yangınlarına karşı önlem alınsın diye parlamentoda defalarca uyarılarda bulunduk. Ama çok dikkate alan yok. Her yıl aynı şeyleri yaşıyoruz. Gelinen noktada orman yangınları ihmallerin sonucudur. İhmali olanlar gözaltına alınmalı, açığa çıkarılmalı ve haklarında yasal işlem başlatılmalıdır. Her sene aynı şey olur mu? Ciğerlerimiz yanarken suçlu mu arayacağız? Dünyanın her yerinde ormanlar yanıyor ama böylesine yoğun, böylesine önemsiz yangınlar da başka bir yerde yok" diye kaydetti.
Ortadoğu'da yaşananlara işaret eden Bakırhan, "Hint-Avrupa Enerji Koridoru Projesini anlamadan, dünya ve Ortadoğu'daki gelişmeleri”n anlaşılamayacağını söyledi. Projenin "tam bir emperyal enerji projesi” olduğunu kaydeden Bakırhan, proje ile "batının ihtiyacını karşılamayı” hedeflediklerini ve proje için jeopolitik alt üst oluşun hayata geçirildiğini belirtti. . Bu proje için jeopolitik alt üst oluş hayata geçiriliyorlar.
'DEM PARTİ OLARAK SÜRECE CİDDİYETLE YAKLAŞIYORUZ'
Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısını anımsatan Bakırhan, şöyle devam etti: "DEM Parti olarak sürecin ciddiyetine layık davranıyoruz, siz de görüyorsunuz. Amerika'dan Almanya'ya İngiltere'den dünyanın dört bir yanına barış diplomasisini örüyoruz. Türkiye'de bütün siyasi partiler, emek meslek örgütleri, iş veren kurumlarını ve çeşitli halklar ve inançların örgütlü temsilcileriyle bir araya geliyoruz. Bu süreci konuşuyoruz. Barışta herkesin tuzu olması gerektiğini anlatıyoruz. Parti heyetimiz önümüzdeki günlerde de Sayın Cumhurbaşkanı ile buluşacak. Bu görüşmeye da büyük önem veriyoruz. Bölgesel kaos tırmanırken iç barışımızı güçlendirmek için daha çok konuşmalıyız, bir araya gelmeliyiz. Sayın Erdoğan ile yapacağımız görüşmeyle herkesi kapsayan demokrasi, hukuk ve iç barışı sağlayacak bir yol haritasının çıkmasını umut ediyoruz. Heyetlerimizin yapacağı görüşmeler sonrasında Türkiye'ye nefes aldıracak bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz. Bu kapsamda barış iklimini somut hayata yayacak gelişmelerin en kısa sürece gerçekleşmesini bekliyoruz. Temennimiz bu yöndedir. İnşallah önümüzdeki günlerde yeni gelişmeleri, yeni hamleleri hep birlikte göreceğiz. İç barışı kurmak demokratik siyaset kanallarını güçlendirmekten geçiyor.
'SİYASİ DAVALARLA SİYASETİ DİZAYN ETME ZİHNİYETİNDEN VAZGEÇİLMELİDİR'
"Kobanê davasının gerekçeli kararı açıklandı. Maşallah kırtasiyelerde herhalde A4 kararı kalmadı. 33 bin sayfa. Sanırım o sayfaları birbirine yapıştırsak Ankara'dan Muş'a kadar yol olur. Malazgirt'e kadar da gider. Belki barışa da katkısı olur. 9 yıldır Kobanê davası demokratik siyasete yapılan saldırıların ana simgesi oldu. gerekçeli kararı açıklandı. 33 bin sayfa da olsa 100 bin sayfa da olsa bu kağıt siyasi kumpas ve demokratik siyasete müdahalenin adıdır. Artık siyasi davalarla siyaseti dizayn etme zihniyetinden vazgeçilmelidir. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Kobanê kumpas davasında yargılanan arkadaşlarımız bizimle birlikte yürüyen bu sürece katkı sunmak için dışarıda yanımızda olmalılar.
'MECLİS'İ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ'
"Haksızlıklar ve hukuksuzlukların son bulmasında, Türkiye'nin demokratikleşmesinde Meclis'e artık büyük görevler düşüyor. Meclis'te Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesini önüne alan komisyon artık hızlanmalı ve kurulmalıdır. Bu süreç bir madalyonun iki yüzü gibidir. Birinci yüzünde demokratikleşme adımlarının atılması, ikinci yüzünde silahsızlanma sürecinin yürütülmesi vardır. Silahsızlanma kapsamında PKK'ye ilişkin yasanın çıkarılması sürecin yasal temelini oluşturacaktır. Silahsızlanmanın sağ salim gerçekleştirilmesi kardeşlik hukuku kapsamında kucaklaşmayı sağlayacaktır. İnsanların bu sürece güvenini artıracaktır. Bu ülkenin bütün yurttaşları kardeşlik hukuku içerisinde kucaklaşsın istiyoruz. Selamlaşsın istiyoruz, birbirinin camını çerçevesini indirmesin diyoruz. Birlikte bu ülkenin geleceğini inşa edelim diyoruz. Bu konuda da Meclis'i göreve çağırıyoruz. Komisyon sonuç alıcı bir şekilde çalışırsa ve uygun bir içerikte kurulursa emin olun Türkiye demokrasinin önü açılır. Çünkü demokratik çözümün ve barışın istikameti Ankara'dır, mekanı Meclis, muhatabı ise 86 milyon insandır. İçte huzurlu bir Türkiye'yi Ortadoğu'da istikrarın sigortası yapmak için herkesi siyaset yapmaya, barışı büyütmeye davet ediyoruz. En başta da Meclis başkanlığını. DEM Parti olarak Ortadoğu dinamiklerini ve siyasetini sanırım ey iyi bilen Türkiye'deki yapılardan birisi biziz. Bu kapsamda Ortadoğu'ya dair hem aktif güç hem de fikri ve siyasi olarak yeni dönem için en güçlü öznelerden biri Kürtlerdir. 3. yol yaklaşımımız geleneksel ulus devlet modelini delen demokratik bir alternatif sunuyor."