19 Temmuz 2025 Cumartesi

Suruç İçin Adalet Platformu: 10. yılda Suruç'un izinde adaletin peşindeyiz

Suruç İçin Adalet Platformu, katliamın 10. yılında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Suruç katliamının "demokratik barış arayışının temel bir konusu-gereği olan geçmişle yüzleşme, hakikat-adalet bağlamında, Türkiye yakın siyasi tarihi açısından önemli bir dönüm ve düğüm noktası" olduğu belirtildi.

Suruç İçin Adalet Platformu, Suruç katliamının 10. yılı nedeniyle yazılı açıklama yaptı. "10. yılda Suruç'un izinde adaletin peşindeyiz" denilen açıklamada, Diyarbakır, Suruç, Ankara başta olmak üzere katliamların siyasi sorumlularının açığa çıkmış olmasına rağmen yargı süreçlerinin katliamı meşrulaştırdığı ve cezasızlık zırhıyla ilerlediği kaydedildi.

Açıklamada, "Ceza yargılamasına göre 'Suruç katliamı münferit bir olaydır' ve idari yargılamaya göre 'kolluk görevlileri ve idari amirler katliamı engellemedikleri için kusurlu olsalar da, Suruç'a gelen gençler de yarı oranda kusurludur'. Bu durum; Suruç katliamını insanlığa karşı işlenmiş suç olarak görmeme, katliamın örgütlü biçimde gerçekleştiği gerçeğinin üstünü örtme; 20 Temmuz günü Amara Kültür Merkezinde buluşan, politik-ahlaki bir duruşla dayanışma geliştirmek isteyen insanlarımızı suçlu ilan etme, bu suretle katliamı meşrulaştırma ve bağlantılarını bu cezasızlık ve meşruiyet zırhı içinde örtme tavrıdır" denildi.

MAHKEMENİN KORUMA ZIRHI DEVAM EDİYOR
Açıklamada, aynı tavrın Suruç katliamının firari sanıklarından Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali'nin Suriye'den iadelerinin istenmemesinde, olay yeri görüntülerinin yıllardır incelenmemesinde, emniyet görevlilerinin yargılanmasında, katliamda canlı bombaya yardım edenlerin ve bombacının bağlantılı olduğu kişilerin dosyaya dahil edilmemesinde, katliam faili olarak ceza alan Yakub Şahin ile canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün örgütsel bağlantılarının açığa çıkarılmamasında da sürdüğü ifade edildi.

YARGILAMA ADALET ARAYIŞÇILARININ SAYESİNDE İLERLEDİ
"Bugüne kadar Suruç katliamını unutturmamak, davasını adliyenin tozlu rafları arasında bırakmamak adına ne başarıldıysa; katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları, katliam yaralıları ve gençlerin birleşik mücadelesi, hukukçular ve insan hakları savunucuların yargılamayı mahkeme salonları dışına taşıran pratikleri, demokratik kamuoyunun çabasıyla oldu" denilen açıklamada, "Suruç için adalet, herkes için adalet" demeyi sürdürecekleri belirtildi.

YENİ BELGELERE ULAŞILDI
Ankara-Suruç katliam davalarında deliller üzerinde yapılan çalışmalarda yeni belge ev deliller elde ettiklerinin ifade edildiği açıklamada, bu delillerin kısa bir süre sonra Urfa Cumhuriyet Başsavcısı ile paylaşılacağı dile getirildi. 

TALEPLER
Suruç katliamının "demokratik barış arayışının temel bir konusu-gereği olan geçmişle yüzleşme, hakikat-adalet bağlamında, Türkiye yakın siyasi tarihi açısından önemli bir dönüm ve düğüm noktası" olarak belirtildiği açıklamada, şu talepler kaydedildi:

"🔹Katliamın 'insanlığa karşı işlenmiş suç' olarak kabulü ile katliamın 'yarı oranda kusurlu'su sayılan katliam mağduru aileler ve yaralılardan özür dilenmesi,
🔹Katliamın yıldönümlerinde yapılan anmalara dönük polis şiddeti ve gözaltı saldırısına son verilmesi ve bugüne kadar anmalara açılan 9 yıllık ceza yargılamaları ile Suruç Aileleri, Suruç yaralıları hakkında katliam davasında söyledikleri sözler nedeniyle açılan davaların düşürülmesi,
🔹Katliamla ilgili sürmekte olan ceza yargılamasının açık ve hızlı, katliamın tüm bağlantılarıyla aydınlatılması, katliamda ihmali olanların açığa çıkarılması yönünde işletilmesi,
🔹 Katliamın Suriye'de oldukları tespit edilen firari sanıkları Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali'nin Türkiye'ye getirilerek yargı önüne çıkarılması,
🔹Dönemin başbakanı Davutoğlu başta gelmek üzere dönemin siyasi-idari sorumlularının Meclis'te kurulacak komisyon tarafından dinlenmesi."

'MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Bu talep ve görüşlerin ilgili kurumlarla paylaşılacağının belirtildiği açıklamada, "Katliamın 10. yılında; yılmayan bir hukuki mücadelenin, durmayan ve susmayan bir adalet mücadelesinin gereğine, gücüne inancımızla 10 yıl önce verdiğimiz sözü yineliyoruz; Suruç katliamını yargının cezasızlık zırhına, adliyelerin tozlu raflarına bırakmayacak; kamu vicdanında adil bir sonuca varıncaya dek çabamızı, çalışmalarımızı, mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi.