Nazlı Akyürek: Suruç'ta devrimci genç bir kadın
Bu süreçte SGDF'nin "Kobanê'yi Beraber Savunduk, Beraber İnşa Ediyoruz" kampanyasıyla omuz omuza mücadele etti. Bu şiar, sadece bir dayanışma çağrısı değil, aynı zamanda ortak bir geleceği kurma kararlılığının simgesiydi. Nazlı'nın bu kampanyada yer alması, onun enternasyonalist devrimci duruşunu ve halklar arasındaki bağları güçlendirme azmini yansıtıyordu.
O karanlık günde yaşamını yitiren gençler arasında Nazlı Akyürek de vardı; Kürt halkının özgürlük mücadelesini, devrimci dayanışmayı ve adaleti kendi hayatının merkezine koymuş genç bir kadın.
Nazlı, Lice'de doğmasına rağmen, ailesinin Lice Katliamında yaşadığı ağır kayıpların ardından Sakarya'da büyüdü. Ailesi, bu katliamın izlerini derinden taşıyan göç yollarına düştü. İnşaat işçisi bir baba ve ev emekçisi bir annenin çabasıyla, zor şartlarda okuma fırsatı buldu. Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazanması, Nazlı'nın kendi tarihine ve halkının geleceğine dair sorumluluğunu daha da derinleştirdi.
Gençliğin politikadan uzak tutulduğu Karadeniz coğrafyasının sınırlarını üniversite yıllarında aşan Nazlı, artık devrimci hareketle tanıştı. Üniversite ortamında kendini ifade etme alanı bulan Nazlı, Kürt özgürlük hareketi ve devrimci örgütler üzerine yoğun bir araştırma ve öğrenme sürecine girdi. Bu süreçte SGDF'nin "Kobanê'yi Beraber Savunduk, Beraber İnşa Ediyoruz" kampanyasıyla omuz omuza mücadele etti. Bu şiar, sadece bir dayanışma çağrısı değil, aynı zamanda ortak bir geleceği kurma kararlılığının simgesiydi. Nazlı'nın bu kampanyada yer alması, onun enternasyonalist devrimci duruşunu ve halklar arasındaki bağları güçlendirme azmini yansıtıyordu.
Nazlı sadece başarılı bir hukuk öğrencisi değil, aynı zamanda haksızlıklara karşı tahammülü olmayan, dışlanmışların sesi olmayı seçmiş genç bir kadındı. Ailesi ve yakın çevresi onun avukat olma hayalini küçüklüğünden beri bildiklerini söyler. Kuzeni Berat'ın da ifade ettiği gibi, "haksızlıklara, dışlanmışlıklara karşı tahammülü yoktu." Bu yüzden avukatlığı seçti. Onun hayatı, devrimci bir pratikle birleşerek sadece kendi değil, başkalarının yaşamlarına da sahip çıkma mücadelesiydi.
Nazlı, Nuray ile birlikte 19 Temmuz 2015'te Suruç'a hareket ettiğinde, bu yolculuk sadece bir dayanışma ziyareti değil; ezilen halkların özgürlük mücadelesine katkı sunma ve geleceği birlikte kurma iradesinin ete kemiğe bürünmüş haliydi. O, "Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz" şiarını yaşamıyla teyit etti.
Suruç Katliamı, devrimci gençliğin önünde engel olmaya çalışan karanlığın saldırısıydı; ancak Nazlı Akyürek gibi gençler, bu saldırılar karşısında yılmadı, tam tersine mücadeleyi büyüttü. Onun hayatı ve mücadelesi, halkların özgürlüğü için omuz omuza yürüyen devrimci gençliğin ışığı olmaya devam ediyor.
Nazlı, sadece genç bir kadın değil; halkların kardeşliği, devrimci dayanışma ve özgürlük mücadelesinin yaşayan bir simgesidir. Onun hatırası, Suruç'tan yükselen direnişle birlikte, her daim yolumuzu aydınlatacak.
*Portre dizimiz yarın Nuray Koçan ile devam edecek...